Hangi önemli olayla başladığı tartışmalı olan Orta Çağ, Batı için her yönüyle karanlık bir çağdır. Bu çağda 85-165 yılları arasında yaşadığı kabul edilen Batlamyus’un çizmiş olduğu haritalardan ve temsil ettiği bilimsel seviyeden sonra kartografya alanında özellikle Batı’da önemli bir gelişme olmamıştır. II. yüzyıldan başlayarak, Orta Çağın sonuna kadar, tüm bilimler gibi kartografya alanındaki bilimsel gelişmelere de Roma-Katolik Kilisesi’nin dogmalarıyla engel olunmuştur. Bu dönemde bilime ve tüm dünyevi fenomenlere dini mistisizmle İncil ve kilise merkezli bir bakış açısı egemen olmuştur. Böyle bir ortamda algılanan dünya imajı ve çizilen haritalar da bu bakış açısına uygun olarak hazırlanmıştır. Orta Çağ Avrupa haritalarında ökümen, Kudüs merkezde olacak biçimde ya ezoterik olarak bir haçı da andıran basit T-O biçimli ya da Hz. İsa ile ilişkilendirilerek çizildi ve bu haritalarda cennet tasvirlerine yer verildi. Böylece haritalar dine hizmet eden ve meditatif bir görev de üstlenmiş oldu. Haritalara çağ boyunca ya çizenin adı ya bulunduğu mekânın adı ya da genel adlar verildi. Çalışma, dile getirilen bakış açıyla çizilen haritalarda cennetin nasıl anlaşıldığı ve tasvir edildiğini ve etkilerini gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Yöntem olarak doküman analizinden ve hermeneutikten yararlanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 33 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)