Amaç ve Önemi: Acil serviste en sık karşılaşılan şikayetlerden biri karın ağrısıdır. Akut apandisit, dünya genelinde akut karın ağrısının en yaygın nedenlerinden biridir ve apendektomi, en sık gerçekleştirilen acil cerrahi işlemdir. Akut apandisit tanısı, deneyimli klinisyenler için bile zor olabilir ve yanlış tanı oranı %20 ile %30 arasında değişmektedir. Bu çalışma, akut apandisit tanısında laboratuvar parametreleri ve görüntüleme bulgularının rolünü değerlendirmeyi ve bu bulguların histopatolojik sonuçlarla ilişkisini araştırmayı amaçlamaktadır.
Yöntemler: Bu retrospektif, tek merkezli klinik gözlem çalışması, 1 Ocak 2018 ile 1 Ocak 2021 tarihleri arasında akut apandisit tanısıyla apendektomi yapılan 18 yaş ve üzeri 639 hastayı içermektedir. Demografik veriler, laboratuvar sonuçları, ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT) bulguları ve histopatolojik sonuçlar analiz edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların %89,8'inde (n=574) apandisit pozitif bulunmuştur. Bu hastaların %72,5'i flegmenöz, %10,5'i perfore, %3,3'ü gangrenöz ve %2,8'i supüratif apandisit olarak tanımlanmıştır. Negatif apendektomi oranı %10,2 (n=65) olarak bulunmuştur. Erkek/kadın oranı 1.56:1 olup, negatif apendektomi oranı kadınlarda anlamlı şekilde daha yüksektir. Komplike apandisit sıklığının yaşla birlikte arttığı sonucuna varılmıştır. Laboratuvar sonuçları, WBC (beyaz kan hücresi) ve NEU (nötrofil) değerlerinin pozitif apandisit grubunda negatif gruba göre anlamlı şekilde daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca, bu değerlerin komplike apandisitlerde basit apandisite göre anlamlı şekilde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. NLR (nötrofil/lenfosit) oranı da pozitif apandisit grubunda ve komplike vakalarda anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. CRP (C-reaktif protein) düzeyleri basit, komplike ve negatif apandisit grupları arasında anlamlı bir farklılık göstermiştir. Glikoz seviyeleri, komplike apandisit grubunda anlamlı şekilde daha yüksektir, albümin seviyeleri ise daha düşüktür. Görüntüleme bulguları, USG ile ölçülen apendiks çapındaki azalma ile negatif apandisit sıklığının arttığını göstermiştir. Aynı zamanda, apendiks çapındaki artışın komplike apandisit sıklığını anlamlı şekilde artırdığı gözlemlenmiştir. BT bulgularında, apendiks çapı azaldıkça negatif apandisit sıklığının arttığı, mezenterik kirlenme ve serbest sıvı olan hastalarda komplike apandisit sıklığının anlamlı şekilde arttığı tespit edilmiştir.
Sonuç: Çalışmamız, laboratuvar ve görüntüleme sonuçlarının akut apandisit tanısına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu, özellikle komplike vakalarda daha belirgin farklılıklar gösterdiğini doğrulamaktadır. Bu bulguların histopatolojik sonuçlarla ilişkilendirilmesinin tanı doğruluğunu artırabileceği gösterilmiştir.
Akut Apandisit Apendektomi Laboratuvar Parametreleri Görüntüleme Sonuçları Histopatoloji
Amaç ve Önemi: Acil serviste en sık karşılaşılan şikayetlerden biri karın ağrısıdır. Akut apandisit, dünya genelinde akut karın ağrısının en yaygın nedenlerinden biridir ve apendektomi, en sık gerçekleştirilen acil cerrahi işlemdir. Akut apandisit tanısı, deneyimli klinisyenler için bile zor olabilir ve yanlış tanı oranı %20 ile %30 arasında değişmektedir. Bu çalışma, akut apandisit tanısında laboratuvar parametreleri ve görüntüleme bulgularının rolünü değerlendirmeyi ve bu bulguların histopatolojik sonuçlarla ilişkisini araştırmayı amaçlamaktadır.
Yöntemler: Bu retrospektif, tek merkezli klinik gözlem çalışması, 1 Ocak 2018 ile 1 Ocak 2021 tarihleri arasında akut apandisit tanısıyla apendektomi yapılan 18 yaş ve üzeri 639 hastayı içermektedir. Demografik veriler, laboratuvar sonuçları, ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT) bulguları ve histopatolojik sonuçlar analiz edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların %89,8'inde (n=574) apandisit pozitif bulunmuştur. Bu hastaların %72,5'i flegmenöz, %10,5'i perfore, %3,3'ü gangrenöz ve %2,8'i supüratif apandisit olarak tanımlanmıştır. Negatif apendektomi oranı %10,2 (n=65) olarak bulunmuştur. Erkek/kadın oranı 1.56:1 olup, negatif apendektomi oranı kadınlarda anlamlı şekilde daha yüksektir. Komplike apandisit sıklığının yaşla birlikte arttığı sonucuna varılmıştır. Laboratuvar sonuçları, WBC (beyaz kan hücresi) ve NEU (nötrofil) değerlerinin pozitif apandisit grubunda negatif gruba göre anlamlı şekilde daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca, bu değerlerin komplike apandisitlerde basit apandisite göre anlamlı şekilde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. NLR (nötrofil/lenfosit) oranı da pozitif apandisit grubunda ve komplike vakalarda anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. CRP (C-reaktif protein) düzeyleri basit, komplike ve negatif apandisit grupları arasında anlamlı bir farklılık göstermiştir. Glikoz seviyeleri, komplike apandisit grubunda anlamlı şekilde daha yüksektir, albümin seviyeleri ise daha düşüktür. Görüntüleme bulguları, USG ile ölçülen apendiks çapındaki azalma ile negatif apandisit sıklığının arttığını göstermiştir. Aynı zamanda, apendiks çapındaki artışın komplike apandisit sıklığını anlamlı şekilde artırdığı gözlemlenmiştir. BT bulgularında, apendiks çapı azaldıkça negatif apandisit sıklığının arttığı, mezenterik kirlenme ve serbest sıvı olan hastalarda komplike apandisit sıklığının anlamlı şekilde arttığı tespit edilmiştir.
Sonuç: Çalışmamız, laboratuvar ve görüntüleme sonuçlarının akut apandisit tanısına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu, özellikle komplike vakalarda daha belirgin farklılıklar gösterdiğini doğrulamaktadır. Bu bulguların histopatolojik sonuçlarla ilişkilendirilmesinin tanı doğruluğunu artırabileceği gösterilmiştir.
Akut Apandisit Apendektomi Laboratuvar Parametreleri Görüntüleme Sonuçları Histopatoloji
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi, Tıp Eğitimi, Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 52 Sayı: 1 |