Bugünkü bilgilerimize göre Türk dilinin yazılı belgeler üzerinden takip edebildiğimiz dönemi VII ve VIII. yüzyıllardan itibaren başlamaktadır. Ancak yapılan pek çok bilimsel araştırmaya dayanarak bu tarihleri çok daha eskilere dayandırmak mümkündür. Günümüze kadar sayısız eserin dili olmuş Türkçe aynı zamanda çok geniş coğrafyalara yayılmış ve çok farklı kültürlerin dilleriyle etkileşime girmiştir. Bu etkileşimler neticesinde diğer dillere pek çok kelime verdiği gibi diğer dillerden pek çok kelimeyi de bünyesine dâhil etmiştir. Gerek diğer dillerden alınan alıntılar gerek de Türkçenin kendisine ait kelimeler, tarih boyunca fonetik ve semantik bazı değişimlere uğrayarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu değişimleri ise günümüze ulaşmış yazılı metinler üzerinden takip edebilmekteyiz. Ancak Türklerin tarih boyunca çok farklı alfabeler kullanmış olması ve bu alfabelerin hemen hepsinin Türk dilinin fonetiğini yansıtmakta yetersiz olması pek çok zaman söz konusu değişimlerin seyrini takip etmeyi zorlaştırmaktadır. Buna bağlı olarak özellikle çeviri yazı çalışmalarında alfabelerden kaynaklı yetersizliklerden veya tarihî metinlerin imla özelliklerinin farklı yorumlanmasından kaynaklı bazı eksiklikler dikkat çekmektedir. Bu yazıda Türk diline diğer dillerden girmiş -özellikle Farsça ve Arapça- kelimelerin ünlülerinde meydana gelen ses türemeleri, ses değişmeleri ve bu değişmelerin nasıl yorumlanması gerektiğiyle ilgili bazı değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Yok
Yok
Yok
According to our current knowledge, the period of the Turkish language that we can follow through written documents starts from the VII and VIII centuries. However, based on many scientific studies, it is possible to date these dates much earlier. Turkish, which has been the language of countless works until today, has also spread to very wide geographies and interacted with the languages of many different cultures. As a result of these interactions, it has borrowed many words from other languages as well as giving many words to other languages. Both the loanwords from other languages and the words belonging to Turkish have survived to the present day by undergoing some phonetic and semantic changes throughout history. We can follow these changes through written texts that have reached the present day. However, the fact that Turks have used very different alphabets throughout history and that almost all of these alphabets are insufficient to reflect the phonetics of the Turkish language often makes it difficult to follow the course of these changes. Accordingly, some deficiencies arising from the inadequacies arising from the alphabets or the different interpretations of the orthographic features of historical texts draw attention, especially in the translation studies. In this article, some evaluations will be made about the sound derivations, sound changes and how these changes should be interpreted, especially in the vowels of Persian and Arabic words that entered the Turkish language from other languages.
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 15 Sayı: 29 |