Müslümanların geçmişte sermaye sağlamak
için karz-ı hasen, mudârebe, zekat, para vakıfları, icâreteyn gibi yolları
kullandıkları bilinmektedir. Bu yollara ilave olarak, özellikle faize
bulaşmamak için geliştirdikleri alış-veriş yöntemleri de bulunmaktadır. Bu
yöntemlerden bey’ bi’l-vefa, bey’ bi’l-istiğlal ve bey’ul-îne bu makalenin
konusunu teşkil etmektedir. Bu yöntemler, XI. yüzyılda Maverâunnehir havzasında
yaşayan ve faize düşmeden karşılıklı güven içinde alacak-verecek ilişkisini
yürütmek isteyen Müslüman Türkler tarafından icat edilmiştir. Bu yöntemler
sayesinde sermayesi olmayan insanlar, ihtiyaç duydukları kaynağa kavuşurken, sermaye
temin eden ise alacağını garanti altına alma ve alacağı sebebiyle zarardan emin
olma zeminine kavuşmuştur. Günümüzün finansman kaynakları değişmiş ve çeşitlenmiştir.
Ticari kredi, malın peşin para ile standart mal vadeli olacak şekilde satılması
(selem: selem kadim bir akit), katılım bankalarının finansman yöntemleri,
finansal kiralama (leasing) bunlardan bazılarıdır. Bu makalede, yeni ortaya
çıkan bu tür finans kaynaklarından bahsedilmeyecek ancak söz konusu finans
kaynakları hakkında doğru değerlendirme yapabilmeye imkân sağlar düşüncesiyle
bey’ bil-vefa, bey’ bil-istiğlal ve bey’ bi’l-îne akitleri ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Nisan 2018 |
Kabul Tarihi | 3 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 17 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.