Türk düşünce tarihinin önemli isimlerinden biri olan Ziya Gökalp; sosyolog, fikir adamı kimliğinin yanı sıra şair olarak da karşımıza çıkar. Manzumeleri estetik olmaktan ziyade zamanın meselelerine yönelerek fikri önceler. Dönemin öncelikli meselesi ise dağılan devleti kurtaracak fikrî bir mecraya sokmaktır. Ona göre milliyetçilik bu yollardan biridir. Ulusal bilinci inşa etmek için Orta Asya’ya uzanan Gökalp millî destanlara, efsanelere, menkıbelere, mitolojiye yönelir. Kaynağını anlatılardan alan mitik mekân, sahip olduğu değerlerin üzerine yeni anlamlar yüklenerek hatıra ve hafıza oluşturmanın temel bileşeni hâline gelir. Uzak geçmişin ritüellerini, sembollerini, zaferlerini, kültürünü ön plana çıkaran ve mitsel anlamlar ihtiva eden bu mekânlar yeniden üretilerek bugün ile bağlantısı kurulur. Ziya Gökalp özellikle 1911-1915 yılları arasında kaleme aldığı şiirlerde mitik mekânları ele alarak ulus tandanslı toplumsal hafıza oluşturmaya çalışır. Çalışmanın amacı Ziya Gökalp’in manzumelerinde milliyetçiliğin romantik söylemlerinden biri olan mitik mekân unsurlarını tespit etmek ve tespit edilen mitik mekânların hafıza ve kimlik üzerindeki işlevini incelemektir. İlgili manzumeler bütünlük arz ettiği için kronolojik okuma yapılmıştır.
Ziya Gökalp manzume milliyetçilik mitik mekân toplumsal hafıza
Ziya Gökalp, as an influential name with his ideas, is one of the significant names of Turkish intellectual history. In addition to being a sociologist and an intellectual, he is also a poet. Besides being aesthetic works, his poems prioritize ideas by focusing on the issues of his times. The primary issue of his times is to put forward the idea of saving the fallen state. Along with this purpose, for him, nationalism is one of those ideas. In order to build the national consciousness, he focuses on Gökalp national sagas, legends, epics, mythologies that root back to Middle Asia. By ascribing new meanings onto old ones, narrated mythical space becomes a significant point to create collective memory. These places, which highlight the rituals, symbols, victories and culture of the distant past and contain mythical meaning, are reproduced and connected with the present. Ziya Gökalp tries to revive national memory as he combines his data with mythical space in his poems in the years of 1911-1915. The aim of the study is to examine the mythical space as a romantic discourse of nationalism and to point the impact of these mythical spaces upon memory and identity. As the related poems are in integrity, chronological reading has been done.
Ziya Gökalp poem nationalism collective memory mythical space
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 11 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 23 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.