Edebiyatın, birçok bilim dalıyla olduğu gibi coğrafya ile de oldukça yakın bir ilişkisi vardır. Coğrafya her
şeyden önce edebi esere bir mekân sunarken, şiir türüne de geniş bir imge yelpazesi açar. Şehir, köy, dağ,
nehir, göl, vadi, vb. öğeler şairin bir duyguyu ve düşünceyi benzeştirdiği, somutlaştırdığı yegâne coğrafi
uzamlardır. Bu uzamların nasıl algılanıp, yorumlanacağı ise şair ile uzam arasındaki ilişkiye bağlıdır. Bir
diğer deyişle söz konusu coğrafi uzamın şairde yarattığı duygulara bağlıdır. Edebi eserlerde yer alan coğrafi
uzamlar farklı dallarda incelenebilir. Bertrand Westphal’in coğrafyayı merkeze alan jeoeleştiri (géocritique)
kuramı ise tek bir yazardaki ya da bir eserdeki coğrafi uzamları incelemeyi değil, tek bir coğrafi uzamı birçok yazar ve eserde inceleyerek söz konusu uzamın genel değerini ortaya koymaya çalışır. Ona göre diğer
tüm kuramların aksine jeoeleştiri coğrafya merkezlidir (géocentré) ve uzamı tüm tartışmaların ortasına koyar. Bu makalede, edebiyat ile coğrafya arasındaki ilişkiden yola çıkılarak, coğrafi uzamların edebiyattaki
yeri, işlevi ve değeri gibi hususlar göz önüne alınmış, Westphal’in coğrafya merkezli kuramından hareketle
Anadolu coğrafyası çalışmanın merkezine konmuştur. Özellikle daha kısıtlı bir anlatım alanı olan şiirde
Anadolu’ya ait uzamların sahip oldukları özellikleriyle ne tür kullanımlara kapı araladığı incelenmiş ve
bu bağlamda Fransız şiirinden seçilen örneklerde, Anadolu coğrafyasına dair uzamların nasıl işlendikleri
yorumlanmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2022 |
Kabul Tarihi | 13 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 26 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.