İdeoloji sosyal bilimlerde en tartışmalı kavramlardan birisidir. Bunun
sebebiyse ideoloji kapsamındaki tanımların mevcut toplumsal koşullar göz önünde
bulundurularak bir önceki çalışmaların kritiğinin yapılmasıyla şekillenmiş
olmasıdır. İdeoloji bağlamında iletişim çalışmalarının sorunsalı, bireylerin
dünyayı nasıl yorumlamaları gerektiğine dair sistematik bilgi sunan ideolojinin
kimin çıkarlarına hizmet ettiğidir. Bilginin nasıl sunulduğu, hangi araçlarla
sunulduğu, toplumsal etkisi iletişim çalışmalarının odak noktasıdır. İdeoloji
konusundaki temel yaklaşımlar bilginin nasıl dağıtıldığı, bilgiyi alan
bireylerin koşulları ve düşünüm şekillerindeki dönüşümler konusunda açıklık
getirmeye çalışmaktadır. İdeoloji konusunda en kabul gören tanımlardan birisini
Karl Marks yapmıştır. Marks’tan sonra Marks’ın araştırmalarının kritiğini
yaparak ideoloji ve toplumsal çözümlemeler hakkında görüş geliştiren Antonio
Gramsci ve Louis Althusser gibi araştırmacılar Post Marksist olarak
tanımlanmaktadır. Marks’ın görüşlerine getirdikleri etkin kritikler dolayısıyla
Post-Marksizm’in oluşumunda önemli etkisi olan araştırmacılar olarak işaret
edilmektedir. Çalışma kapsamında Marksistlerin ve Post-Marksistlerin ideoloji
kavramına yaklaşımları karşılaştırılmalı incelenecektir. İdeoloji kavramı
bağlamında iki yaklaşımın metodolojik yaklaşımı, gerçeklik, tikel koşullar,
çatışma ve dönüşüm konusunularına yaklaşımları araştırılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |