İnsan yaşamını kolaylaştıran düzenekler olarak makineler, en ilkel biçimleriyle tarihin eski çağlarına kadar geri gider. Kuramsal bilgiden bile eski oldukları söylenebilir, çünkü doğa ile mücadelesinde insanın en büyük yardımcıları bu tür araçlar ve düzenekler olmuştur. Özellikle İskenderiye Çağından itibaren belirginlik kazanan bu araçlar Romalılarla birlikte daha gelişmiş bir düzeye ulaşmışlardı. Ortaçağda ise İslâm Dünyasında daha önce hiç denenmemiş ya da yapılmamış makine ve otomat örnekleriyle karşılaşılmaktadır. El-Cezerî’nin kitabı makine tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Ancak ondan sonra da, meşhur Osmanlı bilgini Takiyüddîn örneğinde de görüldüğü üzere bu tür eserler kaleme alınmıştır. Mensubu olduğumuz uygarlık çevresinde teknolojinin bu alanının gelişim süreci, bu yazının konusudur.
Machines as mechanisms making easy human life, in their most primitive forms, go back to the ancient ages. It is possible to say that they are older than theoretical knowledge, because one received support from these devices in his struggle with nature. These devices had been developed in hands of Roman engineers after Alexandrian times. We met new machines that have been never appeared previously in Medieval Islam. The book of Ingenious Machines by Al-Jazarî was a turning point in the history of machine. Other machine works also had been written after Al-Jazarî like that of Taqi al-Dîn. The subject of this text is the process of development of machines in Islamic and Ottoman civilizations.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 14 |