Although realism is a broad concept and somewhat ambiguous in terms of its uses, it basically refers to a new state of consciousness that developed in the 19th century. This state of consciousness suggests that all phenomena of the universe can only be explained by physical laws. This new state of consciousness has also manifested itself in literature. Theorists such as Wellek, Suchkov, Auerbach, and Jakobson who write on realism generally focus on the relationship of the concept to this new state of consciousness that emerged in the 19th century. These theorists say that realist literature reflects what is the "modern" and the "ordinary" with an unadorned language. When we look at Mehmed Âkif's poems in line with the views of these theorists, we see that the fundamental principle of his poetics is realism. In his poems, realism emerges as objectivity, ordinariness, modernity, didacticism and unadornedness. Besides, Âkif finds some patterns within the tradition that are suitable for this realism. These patterns are hikemi poetry and the ancient Arabic poetry that are overshadowed by mysticism and later poetic rhetoric. In realism, which is the fundamental principle of his poetics, Akif develops an eclectic attitude between what he brought from the tradition and those who came from the West. Thus, he builds a special understanding of realism in his poetry.
Gerçekçilik, anlamı geniş ve kullanımları itibariyle biraz belirsiz bir kavram olsa da temelde 19. yüzyılda gelişen yeni bir bilinç hâlini ifade eder. Bu bilinç hâli, evrenin bütün fenomenlerinin ancak fiziki yasalarla izah edilebileceğini öne sürer. Bu yeni bilinç hâli edebiyatta da tezahür etmiştir. Gerçekçilik üzerine yazan Wellek, Suchkov, Auerbach ve Jakobson gibi teorisyenler kavramın genel olarak 19. yüzyılda ortaya çıkan bu yeni bilinç hâliyle ilişkisine odaklanırlar. Bu teorisyenler gerçekçi edebiyatın “modern” ve “sıradan” olanı süssüz bir dille yansıttığını söylemektedir. Bu teorisyenlerin görüşleri doğrultusunda Mehmed Âkif’in şiirlerine baktığımızda onun poetikasının temel ilkesinin gerçekçilik olduğunu görürüz. Onun şiirlerinde gerçekçilik, nesnellik, sıradanlık, çağdaşlık, öğreticilik ve süssüzlük olarak açığa çıkmaktadır. Bunun yanında Âkif, geleneğin içinden de bu gerçekçiliğe uygun bazı örüntüler bulur. Bu örüntüler, tasavvuf ve sonraki şiirsel retorikle örtülmüş olan eski Arap şiiri ile hikemi şiirdir. Âkif, poetikasının temel ilkesi olan gerçekçilikte gelenekten getirdikleriyle Batı’dan gelenler arasında eklektik bir tutum geliştirir. Böylece şiirinde, kendine özgü bir gerçekçilik anlayışı inşa eder.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 75 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.