The Istanbul Lojistik
judgment by the European Union Court of Justice dated October 17, 2017 was
especially significant to revive the process to update the Customs Union
disrupted due to political considerations. As is known, the EU-Turkey
Association Law covers the free movement of the persons, goods, services. The
Association Law is known by the Turkish public opinion with regard to the
decisions on the free movement of the persons and visa liberalisation. Due to the
negotiation process for the membership of the EU, the legal acquisitions, those
were attained through the cases filed since 1987 in order to protect the rights
of the Turkish citizens living in Europe, were regrettably disregarded. However
the new state of affairs after the recent judgment of the Court resolving that
the restrictions on the Turkish firms constituted violations of the Association
Law designates the EU-Turkey Association Law as the most important legal basis
in the EU-Turkish relations. In this paper, the key aspects of the Istanbul
Lojistik judgment of the ECJ will be determined and a legal analysis will be
provided in relation with the EU-Turkey Association Law.
EU-Turkey Association Law Ankara Agreement Additional Protocol Customs Union free movement of goods charges having equivalent effect to a customs duty
Avrupa Birliği Adalet
Divanı’nın (ABAD) 19 Ekim 2017 tarihinde verdiği İstanbul Lojistik kararı,
siyasi gelişmeler nedeniyle kesintiye uğrayan Gümrük Birliğinin güncellenmesi
çalışmalarına yeniden ivme kazandırmak açısından çok önemlidir. Bilindiği üzere
Türkiye-AB Ortaklık hukuku, malların, kişilerin ve hizmetlerin serbest dolaşımı
alanlarını kapsamaktadır. Ortaklık hukuku Türk kamuoyunda daha çok kişilerin
serbest dolaşımı ve vize serbestisi açısından verilen kararlarla bilinmektedir.
Özellikle 1987 yılından itibaren Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının
Ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarının korunmasına yönelik açılan davalarla
elde edilen hukuki kazanımlar, ne yazık ki bir süredir AB’ye üyelik
müzakereleri nedeniyle geri plana düşmüş gibi gözükmekteydi. Ancak Divan’ın bu
yeni tarihli kararıyla birlikte, Gümrük Birliği ve taşımacılık alanında Türk
firmalarının önüne çıkarılan engellerin Ortaklık hukukuna aykırılık teşkil
ettiğinin tespiti göstermektedir ki; Ortaklık hukuku Türkiye-AB ilişkileri
açısından hala en önemli hukuki dayanağı oluşturmaktadır. Bu çalışmada, ABAD’ın
İstanbul Lojistik kararının en önemli noktaları tespit edilerek, Türkiye-AB
Ortaklık hukuku açısından hukuki analizi yapılacaktır.
AB-Türkiye ortaklık hukuku Ankara Anlaşması Katma Protokol Gümrük Birliği malların serbest dolaşımı gümrük vergisine eş etkili önlemler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kamu Hukuku |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 23 Sayı: 38 |