The concept of Islamophobia, which is used to express fear, hatred and prejudice against Islam, comes up again in almost every major crisis in the West. It is possible to see news that Islamophobia has increased in the USA with the September 11 attacks, in the UK after Brexit, and in the Northern European countries with the 2015 European migration crisis. The latest example of the increase in islamophobia has been experienced in France during the Macron era. In the new era that started with the cartoon crisis, the state openly adopted hate speech against Islam, enacted new restrictive laws, increased control over religious institutions, and intervened in the rights of Muslims. In this study, an answer will be sought to the question of who has the monopoly on the use of the concept of Islamophobia and against whom this concept is used. The data of the research has collected from the posts on social media accounts and website of the Inter-Ministerial Committee to Prevent Crime and Radicalization (SG-GIPDR), which was established in France in 2016. The data has been analysed by discourse analysis. As a result of the study, it has been determined that the act of Islamophobia in France is determined by the government and its meaning is narrowed down with other concepts such as "republic", "secularism" and "fighting extremism". In this way, the authorities in France determine which actions and behaviours can be seen as Islamophobia.
İslam’a karşı korku, nefret ve önyargıları ifade etmek için kullanılan İslamofobi kavramı, Batı’da yaşanan neredeyse her büyük krizde tekrar gündeme gelmektedir. 11 Eylül saldırıları ile ABD’de, Brexit sonrası İngiltere’de, 2015 Avrupa göç krizi ile Kuzey Avrupa ülkelerinde İslamofobinin artışa geçtiğine dair haberleri görmek mümkündür. Bunun son örneği Macron dönemi Fransa’da ortaya çıkmıştır. Karikatür krizi ile başlayan yeni dönemde, devlet açık bir şekilde İslam’a karşı nefret söylemini benimseyerek, yeni kısıtlayıcı kanunlar çıkarmış, dini kurumlara denetimi arttırmış ve kendi önerdikleri Müslüman kalıbı dışındaki biçimleri radikal olarak tanımlayarak Müslümanların yaşam hakkına müdahale etmiştir. Bu çalışmamızda Fransa özelinde Batı’da İslamofobi kavramının kullanım tekelinin kimde olduğu ve bu kavramın kime karşı kullanıldığı sorusuna yanıt aranmıştır. Araştırmanın verileri Fransa’da 2016 yılında kurulan, Suç ve Radikalleşmeyi Önlemek için Bakanlıklar Arası Komite’nin (SG-CIPDR) 2020-2021 yıllarına ait, internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlardan toplanmıştır. Veriler söylem analizi yapılarak incelenmiştir. Bu verilerden hareketle mâduma ait olan İslamofobi’nin, iktidarda nasıl bir karşılığının olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda Fransa’da İslamofobi kavramının kullanım biçiminin iktidar tarafından belirlendiği ve gerekli görüldüğü takdirde “cumhuriyet”, “laiklik” ve “aşırılıkla mücadele etme” gibi başka kavramlarla anlamının daraltıldığı tespit edilmiştir. Bu yolla hangi eylem ve davranışların İslamofobi olarak görülebileceği, otoriteler tarafından belirlendiği görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 10 Sayı: 2 |