Two of the most important factors in the relationship of the individuals with the state in terms of their economic lives are the taxes and social security premiums. From the past to the present, approaches such as the principle of sovereignty, the principle of benefit and the principle of the payment power seem to be at the forefront for taking of the taxes. Today, the most commonly applied one is the payment power principle, within these approaches. However, in terms of ensuring voluntary tax compliance, it is extremely important for the public to know and internalize that taxes are taken as a countervailing duty of public services. Increasing the voluntary compliance of individuals in tax and tax-like payments will reduce the costs that the state has to bear. In the second stage of the study, ordered probit regression analyzes were conducted to determine the factors that are influenced by the perceived social security contributions as taxes.According to the results of the regression analyzes, the factors that are effective and statistically significant in perceiving / not perceiving social security premiums as a kind of tax are age, sex, education level, tax burden, level of satisfaction from public expenditures, perception of corruption and religious commitment
Social security premiums Beneficial principle of taxation Optimal Taxation)
Bireylerin ekonomik yaşamları bakımından devletle olan ilişkilerinde en önemli unsurlardan ikisi vergiler ve sosyal güvenlik primleridir. Vergilerin alınmasında, geçmişten günümüze iktidar ilkesi, fayda ilkesi ve ödeme gücü ilkesi gibi yaklaşımların ön plana çıkışı görülmektedir. Bu yaklaşımlardan günümüzde en yaygın uygulananı ise ödeme gücü ilkesidir. Ancak, vergilere karşı gönüllü uyumun sağlanması bakımından, vergilerin kamusal hizmetlerin bir karşılığı olarak alındığının toplum tarafından bilinmesi ve içselleştirilmesi son derece önemlidir. Vergi veya vergi benzeri ödemelerde bireyin gönüllü uyumunu artırmak, devletin katlanmak zorunda olduğu maliyetleri azaltacaktır. Bireylerin sosyal güvenlik sistemi içinde bulunmaları karşılığında ödedikleri primler, gerek ekonomik faaliyet devam ederken ve gerekse sonrasında sağladığı karşılıklar bakımından, vergilemede fayda ilkesine uygun ödemelerdir. Bu araştırma, sosyal güvenlik primi ödeyen bireylerin ödedikleri sosyal güvenlik primlerine bakış açılarını vergilerle ilişkilendirerek tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Türkiye genelinde bütün coğrafi bölgelerden seçilen toplam 14 il merkezinde, 1520 vergi mükellefi ile 10.06.2016 - 15.09. 2016 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmaya katılan mükelleflerin yaklaşık %38,5‟i ödedikleri sosyal güvenlik primlerini bir tür vergi gibi algıladıklarını, %50,1‟i ise ödedikleri sosyal güvenlik primlerini bir tür vergi olarak kabul etmediklerini ifade etmişlerdir. Araştırmanın ikinci aşamasında, sosyal güvenlik primlerinin vergi olarak algılanmasında etken olan faktörleri belirlemek amacıyla ordered probit regresyon analizleri yapılmıştır. Regresyon sonuçlarına göre sosyal güvenlik primlerinin vergi olarak algılanmasında/algılanmamasında etkili ve istatistiksel açıdan anlamlı olan faktörler yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, vergi yükü, kamu harcamalarından memnuniyet düzeyi, yolsuzluk algısı ve dini inançlara bağlılıktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 4 |