Ceza adaletinin etkin adil ve makul bir süre içerisinde gerçekleştirmesi dün olduğu gibi bugünde insan toplumlarının başlıca sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Bu sorun ülkemiz bakımından olduğu gibi diğer ülkelerinde gündemindedir. Ülkemizde ceza adalet sisteminin etkin bir işleyiş içinde bulunmaması, hak arayışı ve hukuk arasında bir yabancılaşma sürecine sebebiyet vererek yasal olmayan çarelerin aranması ve ihkak-ı hak uygulamalarının artmasını yaygınlaştırmış, hukuka, adliyeye ve devlete karşı güvensizlik doğurmuştur, Ceza adalet sisteminin işleyişi konusunda toplumdaki tüm kişi ve kuruluşların birleştiği bir sonuç; Türk Ceza Adalet Sisteminde bir krizin var olduğudur. Bu sonuç adli reform yapılması gerekliliği konusunda da bir uzlaşmayı beraberinde getirdiği gibi, bu alanda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Konuyla ilgili olarak kalkınma planlarında, hükümet programlarında sistemin işlemediğine ilişkin tesbitler yapılmış, köklü çüzümler getirilememiştir. Yasal olanda yapılan çalışmalar ise ceza adalet sisteminin bütün göz önünde bulundurulmadan değişik zamanlarda yapılan yasal değişikliklerle yargılamanın çabuklaştırılmasına yönelik geçici tedbirler olarak kalmışlardır. Doktrinde ise öncü çalışmalar yapılmış, ne yazıkki bu çalışmaların dikkate alınmaması nedeniyle sorun günümüze kadar sıcaklığını ve güncelliğini koruya gelmiştir.Özellikle İstanbul Üniversitesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Enstitüsü tarafından 1971 yılında "Ceza Adaleti Reformu Sempozyumu" düzenlenerek, bu sempozyumunda ceza adalet sistemindeki krizin teşhisini saptayan ilkeler, ceza adaletinde reform ilkeleri hakkında fikirler ileri sürülmüş tartışmalar yapılmıştır. Yine aynı enstitü tarafından 1973 yılında” Şehirleşmenin Doğurduğu Ceza Adalet Sorunları Sempozyumu” düzenlenmiş, bu genel suçtuluğun artmasına yeni suç türlerini ortaya çıkararak, genel suçluluğun artmasına neden olduğu bu ortam içinde gelişmiş ülkelerde doğacak sorunların ülkemizde de doğabileceği, bunun için gerekli önlemlerin alınması gerektiği ileri sürülmüş ve tartışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların ilk ve sorunun önemini ortaya koymaları bakımından takdire değer çalışmalar olduğundan kuşkumuz bulunmamaktadır. Ancak Ceza Adalet Sisteminin içinde bulunduğu krizin yapısal bir kriz görünümünde bulunduğu bu nedenle kriminolojik verilerle değiştirilmesi anlayışı doğrultusunda sistemin yapısal analiz çalışmalarının yapılması ülkemiz için bir zorunlu ihtiyaç olmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Araştırma ve Uygulaması Merkezi Müdürlüğü'nce yürütülen araştırma sonuçlarının sistem analizi yapılmasını sağlaması ve bu alanda dünyada ilk örnek çalışma niteliğinde olması bakımından her türlü takdirin üstündedir. Bu çalışmanın proje sorumlularına, çalışmada emeği geçenlere burada teşekkürü bir borç biliyorum, Biz bu tebliğimizde araştırmanın sonuçlarını tesbit ederek değerlendirme yapma ve önerilerimizi belirtmeye yönelik bir yöntem izleyerek açıklamalarda bulunacağız.
türkcezaadaletsistemi cezaadaletireformsistemi adilyargılanma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ceza Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 1997 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 1997 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1997 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.