Cities are the places where the diversities and
inequalities are experienced in differences such as age, class, gender, and
ethnicity. Within the discipline of geography, cities firstly have been
discussed in respect to the location choices and distributions, but beginning
from the 1970s, geographers have started to focus to the social dynamics and
inequalities in the cities. The study of urban inequalities that started
especially with the Marxist theory, primarily have focused on inequalities
based on class for many years. Yet
inequalities based on gender were ignored. Critiques of this ignorance have
constructed the feminist urban studies. Studies trying to understand the urban
inequalities on the basis of gender have become widespread in English geography
literature in the 1980s. However, in Turkish geography literature, there is
still a big gap. Therefore, the purpose of this study is to stress the
importance of the feminist perspective for the urban geography studies in
Turkish geography literature. Within this scope, in this article, the changing
dimensions of feminist perspective on the space studies and on the development
of the feminist urban geography are explained.
Kentler yaş, sınıf, cinsiyet, etnisite gibi farklar
temelinde çeşitliliklerin ve eşitsizliklerin yaşandığı yerlerdir. Coğrafya
disiplininde egemen paradigmaların etkisi ile başlangıçta lokasyon ve
dağılışları bakımından ele alınıp incelenen kentler 1970’li yıllardan itibaren
toplumsal dinamikler ve eşitsizlikler temelinde incelenmeye başlamıştır. Ancak
1970’li yıllarda özellikle marksist teori ile başlamakla birlikte kentsel
eşitsizliklerin incelenmesinde de öncelikle sınıfa dayalı eşitsizlikler
üzerinde durulmuş ve cinsiyete dayalı eşitsizlikler göz ardı edilmiştir. Bu göz
ardı edişe yönelik eleştiriler ise feminist kent araştırmalarını oluşturmuştur.
İngilizce coğrafya literatürde kentsel mekâna dayalı eşitsizlikleri cinsiyet
temelinde anlamak isteyen çalışmalar 1980’li yıllarda önemli bir yere gelmiş
olmakla birlikte Türkçe coğrafya literatürde hâlâ büyük bir boşluk
durumundadır. Bu nedenle bu çalışma Türkçe coğrafya literatürde kent coğrafyası
çalışmalarında feminist perspektifin önemini vurgulamayı amaçlamaktadır. Bu
kapsamda makalede, mekânın ele alınışında feminist perspektif ve feminist kent
coğrafyasının gelişimi değişen boyutlarıyla açıklanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 26 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 27 Sayı: 2 |