Kur’an, ırkçılık ve kabileciliğin zirvede olduğu ve
toplumdaki saygınlığın kişinin mensup olduğu kavim ya da kabile ile ölçüldüğü
bir devirde nâzil olmuştur. Kur’an böyle bir topluma birlikte yaşama ahlakını
öğretmiş ve bu toplumu, kıyamete kadar gelecek topluluklara, farklılıklara
rağmen nasıl birlikte yaşanabileceğine dair somut bir örnek kılmıştır. Yaklaşık
yirmi üç yıllık bir vahiy sürecinde Arap toplumu Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve
putperest unsurlardan oluşuyordu ve bu farklı unsurları bünyesinde barındırarak
örnek bir toplum haline gelmişti. Bu makalede, Müslümanların kendi aralarındaki
fikirsel ve nesebe dayalı ayrılıkları ve farklı dine mensup olan kimselerle
aralarındaki ayrılıklar, toplumun birlikteliğine engel üç temel problem olarak
ele alınacak ve konuyla ilgili ayetler çerçevesinde bu probleme çözüm önerileri
sunulacaktır.
Konular | Din Araştırmaları |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 1 |