Arap dili ve edebiyatındaki en önemli söz sanatlarından birisi iktifâdır. Bu edebî üslûp, anlamı bağlamdan anlaşılan bir ifadenin silinmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Silinen şeyin isim veya fiil olması gerekmez. Harf, edat hatta bir cümlenin tümü de olabilmektedir. Ama bunların varlığına işaret eden somut veya soyut bir delilin olması gerekmektedir. İktifâ sanatının amacı muhatabın zihnini dağıtacak lafızların ortadan kaldırılması, anlamın bozulmadan kısa, öz ve hızlı bir şekilde ona iletilmesidir. Bu yöntem Kur’ân’ın i‘câz özelliğiyle örtüştüğü için iktifâ sanatının birçok ayette icrâ edildiğini görmekteyiz. Bir ayetin öncesinde veya sonrasında var olan şeyi tekrar zikretmeme ve mevcut ifadelerin ona işaretiyle yetinme, en sık rastlanan iktifâ örnekleri arasında yer almaktadır. Öte yandan aralarında sıkı bir ilişki bulunan ve biri silindiğinde diğerinin ona delâlet etmesi kesin olan durumlarda da iktifâ sanatıyla karşılaşmaktayız. Bazı ayetlerde de iki şey arasındaki sebebiyet bağından doğan bir işaret ya da dilsel kurallardan anlaşılan bazı ipuçları sayesinde iktifânın uygulandığına şahit olmaktayız. Ama Kur’ân’da iktifâ amacıyla zikredilmediği öne sürülen ifadenin varlığına işaret eden şeyin, ilâhî bir hikmet olması gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Kabul Tarihi | 24 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 2 |