Bu çalışmanın amacı toplumsal cinsiyet edebiyat ilişkisine odaklanarak kadının konumu ve toplumsal cinsiyet rollerinin edebiyatta temsilini araştırmaktır. Literarür taranarak gerçekleştirilen araştırmada kadınların erkek egemen edebiyatta nasıl temsil edildiği, Tanzimat’tan günümüze bu konuda bir farklılaşmanın olup olmadığı çalışmanın temel sorunudur. Türkiye’de Tanzimat’la birlikte başlayan Cumhuriyet’le devam eden yenilik ve modernleşme hareketlerinin ana ekseni kadının değişim ve dönüşümü üzerinden oluşturulmuştur. Edebiyat toplumsal gerçekliğin yansımasıdır ve aynı zamanda toplumsal olgulara yön vermektedir. Toplumsal cinsiyet açısından kadının konumundaki değişimi anlamak için edebiyat metinleri önemli veriler sunmaktadır. Tarihsel süreçte süreçte kadına verilen eğitim eş seçme gibi haklar, kadının toplumda görünürlüğünü artırmış, bu durum roman ve hikâyelere de yansımıştır. Bu çalışmada Tanzimat’tan günümüze roman ve hikayelerde kadının temsili edebiyat tarihi araştırmacılarının dönemleştirmeleri de dikkate alınarak üç başlık altında incelenmiştir. Birinci bölüm Tanzimat dönemi, ikinci bölüm Erken Cumhuriyet ve Milli Mücadele Dönemi, üçüncü bölüm ise Cumhuriyet sonrası dönemi kapsamaktadır. Örnek yazar ve metinlerin seçiminde her dönemin sosyal yaşamını yansıtan ve toplumsal cinsiyetin görünürlüğünü ortaya çıkaran yazarlar ve eserleri tercih edilmiştir. Bu bağlamda Ahmet Mithat Efendi’den Sebahattin Ali’ye Halide Edip’ten Elif Şafak’a tarihsel süreçte erkek ve kadın yazarların roman ve hikayeleri ile ilgili literatür, araştırma konusu ve amacı doğrultusunda incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre Tanzimattan günümüze kadına verilen hakların, özellikle eğitim hakkının kadının temel görevi olan eş ve annelik rolünü en iyi şekilde yerine getirebilmesi için araçsallaştırıldığı, bir taraftan kadının özgürleşmesi hedeflenirken diğer taraftan yeni bir “yurttaş” kimliği edinen kadına toplumsal alanda da ek sorumluluk ve fedakârlık yüklendiği görülmektedir. Çalışma modernleşme süreci boyunca yaşanan sosyal siyasal kültürel değişim ve dönüşümlerin edebiyata yansıtıldığı roman ve hikâyelerde kadının toplumsal cinsiyet rol ve tutumlarında bir farklılık yaratmadığı, “temsil edilen” olarak kadınların daha iyi bir durumda olmadığını ortaya koymaktadır.
Toplumsal cinsiyet, edebiyat roman toplumsal cinsiyet yansıması
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.