Cenab Şehabeddin (1871-1934), Türk edebiyatında Servet-i Fünûn Dönemi olarak isimlendirilen edebiyat hareketliliğinin özellikle şiir cephesinde en önemli şairi kabul edilir. Bunda, tıp tahsili için Paris’e gönderilmesinden sonra ortaya koyduğu sanat anlayışının ve Avrupa’dan getirdiği yeniliklerin de payı büyüktür. Şair, dönemin batılı sanatçılarını yakından takip etmiş, özellikle Natüralistlerin edebiyata bakışını kabullenmiş, yeni nazım biçimlerini denemiş, görülmemiş imaj ve imgelerle yeni Türk şiirinin yolunu açmış; kendi kuşağının ötesine geçerek sonraki şairlere tesir etmiştir. Cenab Şehabeddin edebiyat türleri arasında en çok mesaiyi şiire harcasa da o, deneme, fıkra, gezi yazısı, mizah, piyes gibi birden fazla türde kendisini ispatlamış çok yönlü bir sanatçıdır. Bu türler arasında onun hikâyeler yazdığı edebiyat araştırmacılarının pek ilgisini çekmemiştir. Bugün, tespit edilen dokuz hikâyesi, büyük külliyatı karşısında pek kayda değer görülmemiş olmalıdır. Bu makalede Cenab Şehabeddin’in hikâyelerindeki temalar tespit edilmeye çalışılmış, baskın olan temanın aşk olması dolayısıyla sanatçının şiiri ve hikâyesi arasında aşk temasının nasıl işlendiğine dair bir mukayese yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda Cenab Şehabeddin’in hikâyelerinde aşk, aile, evlilik gibi kadın-erkek ilişkilerine yaslanan konuların yanında hastalık ve vatan duygusunun işlendiği görülmüştür. Dönemin dil ve edebiyat anlayışını taşıyan bu hikâyelerden hareketle Cenab Şehabeddin’in Servet-i Fünûn dönemi Türk hikâyeciliğinin temsilcisi saymak mümkündür.
Cenab Şehabeddin Servet-i Fünûn hikâyesi aşk verem vatan duygusu şiir
Cenab Şehabeddin (1871-1934) is considered the most important poet of the literary movement called the Servet-i Fünûn Period in Turkish literature, especially on the poetry side. The understanding of art he developed after he was sent to Paris to study medicine and the innovations he brought from Europe also played a big role in this. He closely followed the western artists of the period, especially accepted the Naturalists' view of literature, tried new verse forms, and paved the way for new Turkish poetry with unprecedented images and imagery. He went beyond his own generation and influenced subsequent poets. Although Cenab Şehabeddin spends the most time on poetry among literary genres, he is a versatile artist who has proven himself in more than one genre such as essays, anecdotes, travel writing, humor and plays. Among these genres, the stories in which he wrote did not attract much attention from literary researchers. Today, the nine stories identified must not seem very noteworthy in the face of his large oeuvre. In this article, the themes in Cenab Şehabeddin's stories have been tried to be determined, and since the dominant theme is love, a comparison has been made regarding how the theme of love is handled between the artist's poems and stories. In addition to his stories based on male-female relations such as love, family and marriage, he also has stories dealing with illness and the feeling of homeland. Cenab Şehabeddin deserves to be the direct representative of Turkish storytelling of the Servet-i Fünûn period in terms of language and aesthetic attitude. He is the name that brings the understanding of language and literature of this period to his story.
Cenab Şehabeddin Story of Servet-i Fünûn’s era love tuberculosis sense of home poetry
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori, Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.