Türkçe dil bilgisinin hemen her alanında bir terim ve tasnif sorunun yaşandığı bilinen bir gerçektir. Aynı kavram için farklı terimlerin kullanılması veya aynı terime farklı anlamlar yüklenmesi, terimlerin kavramsal sınırlarının farklı genişlikte çizilmesi Türkçe dil bilgisi öğretiminin terim temelli başlıca sorunlarındandır. Dil bilgisindeki sorunlu terimlerden biri de hem söz(lük) bilimsel hem de söz dizimsel terim olarak kullanılan zarftır. Kavramsal sınırının yeterli netlikte çizilememesi, eklerin, yamak sözlerin, söz öbeği veya cümle kuruluşundaki çok bileşenli geçici söz dizimsel ifadelerin kalıcı söz(lük) birimlerle birlikte sözcük türü başlığında zarf terimiyle etiketlenmesi zarf teriminin başlıca sorunlu yanlarındandır. Bu çalışmada doküman analizi yoluyla elde edilen verilerden hareketle zikredilen sorun ele alınmış, sonuç olarak zarf kategorisinin fiili çeşitli açılardan sınırlayan, ona sorulacak birtakım zarflık sorulara doğrudan cevap verebilen sözlük birimlere hasredilmesinin; farklı türden çeşitli dil birimlerinin önüne ve sonuna gelen pekiştirici, vurgulayıcı unsurların, zarf değil, edat/ekedat sayılmasının; zarf tümlecini de kapsayan cümle ögeleri konusundaki karmaşayı önlemek için, tümleçlerle ilgili işlev esaslı bir terimlendirme yapılmasının gerekliliği vurgulanmıştır.
It is a known fact that there is a term and classification problem in almost every field of Turkish grammar. The use of different terms for the same concept or attributing different meanings to the same term, drawing the conceptual boundaries of terms in different widths are among the main term-based problems of Turkish grammar teaching. One of the problematic terms in grammar is adverb, which is used both as a lexical and syntactic term. One of the main problematic aspects of the term adverb is that its conceptual boundary cannot be drawn with sufficient clarity, and multicomponent temporary syntactic expressions such as affixes, substitute words, phrases or sentences are labeled with the term adverb under the heading of word type together with permanent lexical units. In this study, the aforementioned problem is addressed based on the data obtained through document analysis, and as a result, it is emphasized that the category of adverb should be restricted to lexical units that limit the verb in various respects and can directly answer some adverbial questions to be asked to it; reinforcing and emphasizing elements that come before and after various language units of different types should be considered prepositions, not adverbs; and in order to prevent confusion about sentence elements including the adverbial complement, a function-based terminology should be made regarding the complements.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.