Music is an important communicative power for humanity and the power of music is advancing and getting stronger together with the mass media that develops in parallel with the technological developments. The physical concert structure of music, which only the immediate environment can access, first turned into an imaginary music field with the radios. Later, these imaginary musical areas became shows where auditory activities were visualized with the spread of television. Visual shows, on the other hand, have been moved to higher levels in digital media, and finally, they are transformed into virtual reality by passing to virtual environments that are included with avatars. This whole process transforms the one-way communication style of music into two-way communication. Music performances, which turned into shows held in virtual spaces, completed the biggest step towards reaching millions with metaverse concerts, and succeeded in reviving the music market, which had necessarily stagnated during the pandemic period. Metaverse concerts, which became widespread in this period, transform the audience, who attend the concerts with their avatars, from the position of passive concert listeners to an audience profile that begins to take an active role in concerts and shows. Audiences, who become active through their avatars, begin to have a direct presence in virtual environments, with their new position flying, floating, changing costumes and shape-shifting, directing their song selections, accompanying and dancing songs by interacting directly with singer avatars. In this study, the freedom environment and comfort of movement provided by metaverse environments will be emphasized. Examples of metaverse concerts that took place in recent years and the artist-audience interaction that took place in these concerts will be given.
Müzik insanlık için önemli bir iletişimsel güçtür ve teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişen kitle iletişim araçları ile birlikte, müziğin gücü ilerlemekte ve güçlenmektedir. Müziğin, sadece yakın çevrenin erişebildiği fiziksel dinleti yapısı önce radyolarla birlikte hayali bir müzik alanına dönüşmüş; daha sonra bu hayali müzik alanları televizyonların yaygınlaşmasıyla birlikte işitsel etkinliklerin görselleştiği şovlar halini almıştır. Görsel şovlar ise dijital medyada üst düzeylere taşınmakta ve son olarak da avatarlarla dahil olunan sanal ortamlara geçerek sanal bir gerçeklik haline dönüşmektedir. Tüm bu süreç müziğin tek yönlü iletişim şeklini geliştirerek çift yönlü iletişim şekline dönüştürmektedir. Sanal alanlarda gerçekleşen şovlara dönüşen müzik performansları, metaverse konserleriyle birlikte milyonlara ulaşma yolundaki en büyük adımını tamamlamış ve özellikle pandemi döneminde zorunlu olarak durağanlaşan müzik piyasasını tekrar canlandırmayı başarmıştır. Bu dönemde yaygınlaşan metaverse konserleri, konserlere avatarlarıyla katılan izleyicileri pasif konser dinleyicisi konumundan çıkararak aktif bir izleyici profili haline dönüştürmektedir. Aktif bir hale gelen izleyiciler avatarları aracılığıyla, uçan, yüzen, kostüm ve şekil değiştiren, şarkı seçimlerini yönlendiren, şarkıcı avatarlarıyla doğrudan etkileşime geçerek şarkılara eşlik ederek dans eden yeni konumuyla sanal ortamlarda doğrudan varlık göstermeye başlamaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmada metaverse ortamlarının sağladığı özgürlük ortamı ve hareket rahatlığı üzerinde durulacak; son yıllarda gerçekleşen metaverse konserleri ve bu konserlerde gerçekleşen sanatçı izleyici etkileşimine örnekler verilecektir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |