Cinema is a powerful mass communication tool that has continuously developed since its invention and contains elements from many arts. The fact that films shot in black and white in the first years of the invention of cinema started to use colors after technical developments is an important turning point in creating meaning in cinema. The use of colors has an important place in cinema, which is the seventh art. As an element of communication, color has turned into different forms of language for people, and people have often used color throughout their lives to make sense of nature and to attribute physical and mental meaning to objects. The meaning of colors in cinema is revealed through semiotics. Semiotics emerged with Pierce and Saussure. In this study, how color is processed in cinema and its underlying meanings will be examined through Michael Haneke's "Funny Games" by focusing on Roland Barthes' semiotics. As a result, the director is an important individual in creating the film, and although everything used in the film has a universal meaning, this universality can be replaced by a subjective individuality when desired.
Sinema icadından bu yana sürekli gelişerek içinde birçok sanattan ögeler barındıran güçlü bir kitle iletişim aracıdır. Sinemanın icadının ilk yıllarında siyah-beyaz olarak çekilen filmlerin teknik gelişmeler sonrası renkleri kullanmaya başlaması sinemada anlam yaratma üzerine önemli bir dönüm noktasıdır. Sinema renklendirilmiş bir dünyanın yaratılmasında öznel bir anlatım aracı olarak görülmüştür. Yedinci sanat olan sinemada da renklerin kullanımı ve aydınlatmayla estetik ve psikolojik etkiler yaratılabildiği için yönetmenler filmlerinde bu etkilere göre anlamlar oluşturmaktadırlar. İletişimin bir ögesi olarak renk, insanlar için farklı dil biçimlerine dönüşmüştür ve insanlar, hayatı boyunca doğayı anlamlandırma, nesnelere fiziksel ve zihinsel anlam yüklemek için çoğu zaman renge başvurmuşlardır. Renklerin sinemadaki anlamı göstergebilim ile ortaya konulmaktadır. Göstergebilim; Pierce ve Saussure ile ortaya çıkmıştır. Göstergebilim soyut olanı somutlaştırmamıza, filmin içindeki renk, ses, müzik gibi ögeleri ve fotoğraf gibi durağan nesneleri anlamlandırmamıza yardımcı olur. Bu çalışmada sinemada rengin nasıl işlendiği ve altında yatan anlamlar Roland Barthes’in göstergebilimine odaklanılarak, Micheal Haneke’nin “Funny Games” filmi üzerinden incelenecektir. Sonuç olarak yönetmen filmi oluşturma konusunda önemli bir bireydir ve filmde kullanılan her şeyin evrensel bir anlamı olsa da; istenildiği zaman bu evrensellik yerini öznel bir bireyselliğe bırakabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 3 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |