Müslüman-Türk Anadolu’da basılan ilk Türk sikkeleri sorunsalı, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bu konuda çalışan nümismat, tarihçi ve araştırmacıların kafasını karıştırmıştır. Aslında konu üzerinde yapılan analitik, eleştirel çalışmalar çok sınırlı olmakla birlikte, birçoğu kataloglama düzeyinde kalmıştır. Ayrıca Ortaçağ çalışan tarihçilerin nümismatik bilimine yeterli özeni göstermemesi, Ortaçağ arkeolojisi disiplininin yeterince gelişmemesi, müze ve saha çalışmalarının da sığ ve sınırlı olması yeni bulgulara ulaşmayı, beraberinde yeni yorumlar getirmeyi zorlaştırmıştır. Bu çalışmada genel olarak kuzey-doğu Anadolu’da sırasıyla Erzurum ve Erzincan merkezli olarak kurulan Saltukoğulları ve Mengücekoğulları beyliklerine ait daha önce yerli ve yapancı sikke kataloglarında ya da akademik çalışmalarda yer verilmeyen bazı bakır sikkelere odaklanacağız. Bunların içinde Saltuklu meliki Ziyâüddîn el-Muzaffer Gâzi’ye (518-526 / 1124-1132) ait nadir iki adet tarihsiz bakır sikke, mevcut bulgular ışığında Anadolu’da Türkler tarafından bastırılan ilk sikkelerden olmaya adaydır. 12. yüzyıl, Türklerin yeni topraklarında kalıcı olmak adına verdikleri şiddetli askerî mücadeleler yanında, sosyo-ekonomik ve idarî yapılarını tesis ederek Anadolu’nun Türkiye olmasını sağladıkları çağdır. Her açıdan değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bu yüzyılda, coğrafyanın çok kültürlü ikliminde etkileşimler de kaçınılmaz olmuştur. Çalışmaya konu edilen sikkeler, bölge ve dönem üzerine çalışan araştırmacılara önemli veriler sunmanın yanında, Türkmen beylerinin yeni yurtlarında bilinenden önce sikke bastırmaya başladıklarını, ayrıca Saltuklu ve Mengücekli meliklerinin çıkarcı bir tavırla bölgede kendilerine miras kalan ya da ellerine geçen malzemeleri nasıl kullandıklarını göstermektedir.
Saltukoğulları Mengücekoğulları Anadolu numismatik sikke darbı
Since the second half of the 19th century, the question of the earliest Turkish coins struck in Muslim-Turkish Anatolia confused the numismatists, historians and researchers working on this subject. In fact, although analytical and critical studies on the subject are very limited, many of them remain at the cataloguing level. Moreover, the fact that the historians working in the Medieval Ages did not pay enough attention to the numismatic science, the medieval archaeology discipline was not sufficiently developed, and the museum and field studies were shallow and limited, it has made it difficult to reach new findings and bring new interpretations. In this study, we will focus on some copper coins not previously included in local and foreign coin catalogues or academic studies and produced by the Saltuqid (Saltukoğulları) and Mengujekid (Mengücekoğulları) Beyliks who were respectively established in Erzurum and Erzincan. Among these, two very rare copper coins belonging to Diya al-Din al-Muzaffar Ghazi (518-526 / 1124-1132), are candidates for being one of the earliest coins to be struck by the Turks in Anatolia in the light of the available evidence. Besides severe military struggles the Turks gave to become permanent in the new territory, the 12th century is the era they ensure that Anatolia is Türkiye (Turkey) by establishing socio-economic and administrative structures. In this century in which changes and transformations took place, interactions in the multicultural climate of the geography have also become inevitable. These coins, which are subject to the study, besides providing important materials to researchers working on the region and period, show that the Turkmen beys started to mint coins in their new lands before known, and also how the Saltuqid and Mengujekid meliks pragmatically use materials that are inherited or passed on to them in the region.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 34 Sayı: 2 |