Problem Durumu: Eğitim sisteminin en önemli unsuru olan öğretmene duyulan gereksinim, antik dönemden günümüze kadar sürekli artmasına karşın, öğretmen yetiştirme ve niteliğinin geliştirilmesine ilişkin tartışmalar halen toplumların gündemi meşgul etmektedir. Bu durumun uzay, atom, demokrasi ve bilgi çağları ile endüstri devrimlerinin gereksinim duyduğu insan kaynağının yetiştirilmesinde okul ve öğretmenlere ilişkin toplumun beklentilerden kaynaklandığı söylenebilir. Küreselleşme ve bilgi toplumu olgusu ile eşiğinde olduğumuz dördüncü sanayi devriminde gereksinim duyulan insan kaynağını yetiştirme ihtiyacı okul yöneticisi ve öğretmenlere yeni rol ve sorumluluklar yüklemektedir. Bilgi tabanının değişmesi ve bilgiye ulaşmanın kolay olması nedeniyle öğretmenden, öğrencilere bilgi aktarmak yerine bilgiye ulaşma yöntemleri, öğrenmeyi öğretme, bilginin uygulamaya
16 Aydin BALYER-Kenan OZCAN-Ali YILDIZ/
Eurasian Journal of Educational Research 70 (2017) 1–18
dönüştürülebilmesi için rehberlik ve mentorluk etme ile analitik, özgür ve yaratıcı düşünceyi geliştirme, birlikte öğrenme ve takım çalışmasıyla sinerji oluşturma yöntemlerini uygulayarak yeni dönemin gereksinimi olan insan kaynağını yetiştirmesi beklenmektedir. Öğretmenlerin bütün bu süreçleri okul ve sınıfta uygulayabilmesinde, okul yöneticilerinin öğretmenleri güçlendirme rolleri önemli katkı sağlayacaktır. Öğretmen güçlendirilmesi, okul politikalarının oluşturulması ve uygulanmasında karara katılmaları, kendi öğretim süreçlerinde mesleki özerkliğe sahip olmaları, mesleğin değeri koruyarak öğretmenlerin statüsünün güçlendirilmesi, öz yeterliklerinin desteklenmesi, mesleğin çekiciliğinin artırılması ve yönetsel görevlerle gelişimlerinin sağlanmasıdır. Bu çalışmada yöneticilerin okul yönetimine ilişkin politikalarında öğretmenleri güçlendirmek için ne tür çalışmalar yürüttükleri belirlenerek ulaşılan sonuçlara göre öneriler geliştirilecektir.
Araştırmanın Amacı: Bu çalışma, öğretmen görüşlerine göre öğretmen güçlendirilmesi konusunda okul yöneticilerinin rollerini belirlemeyi amaçlamaktadır.
Araştırmanın Yöntemi: Çalışmada nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Bu yöntemile yürütülen çalışmaların amacı, olay ve olguların altında yatan gerçekleri ya da anlamları ortaya çıkarmak, bir konu hakkında derinlemesine bilgi elde etmektir. Araştırma kapsamında 2015-2016 akademik yılında İstanbul’da görev yapan ve maksimum çeşitlilik yöntemiyle seçilen 20 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Görüşmeler elektronik olarak kayıt edilmiştir ve görüşmelerin ortalam 45-60 dk. arasında sürmüştür. Elde edilen veriler, içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma güvenirliği için betimsel analiz iki kişi tarafından ayrı ayrı yapılmış ve % 94 uyuşum yüzdesine ulaşılmıştır. Bulguların ortaya konması ve desteklenmesi amacıyla metin içerisinde katılımcı görüşlerinden doğrudan alıntılara yer verilmiş ve alıntının kime ait olduğuna ilişkin kodlama yapılmıştır.
Bulgular ve Yorumlar: Okul yöneticilerinin öğretmenleri güçlendirmelerine ilişkin bulgular ve yorumlara yer verilmiştir. Buna göre karara katarak öğretmenleri güçlendirmede, öğretmenlerin büyük bir kısmı genç okul yöneticilerin kendilerini okulda karar süreçlerine kattıklarını ve bu durumdan memnun olduklarını belirtmişlerdir. Buna karşın bazı öğretmenler, yöneticilerin karar alırken kendilerine dahi danışmadıklarını ifade etmişlerdir. Yöneticilerin mesleki gelişimlerini destekleyerek öğretmenleri güçlendirme konusundaki öğretmen görüşleri genelde olumsuzdur. Bu kapsamda öğretmenler, yöneticilerin onların mesleki gelişimlerine destek olmadıklarını belirtilmiştir. Diğer bir yandan yöneticiler de öğretmenlerin bu yöndeki çabalarını gereksiz ve boşa zaman harcama olarak değerlendirmektedirler. Hâlbuki öğretmenler mesleklerini sürdürürken akademik desteğe ihtiyaç duyarlar. Bu kapsamda yönetim tarafından desteklenmek durumundadır. Bazı öğretmenler, yöneticilerinin programlarını ayarlayarak ve izin vererek mesleki eğitimlere katılmalarına ve Yüksek Lisans yapmalarına yardımcı olduklarını belirtmişlerdir. Statülerini geliştirerek öğretmenleri güçlendirme konusunda, öğretmenlerin önemli bir kısmı yöneticilerin bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını ifade etmelerine karşın bazı öğretmenler destek görmediklerini belirtmişlerdir. Bu durum genellikle
Aydin BALYER-Kenan OZCAN-Ali YILDIZ/
Eurasian Journal of Educational Research 70 (2017) 1–18
17
öğretmenin veliye karşı statüsü olarak algılanmaktadır. Ancak sadece bundan ibaret değildir, öğretmenlerin statülerinin güçlendirilmesi onların sosyal ve ekonomik durumlarının güçlendirilmesi anlamına da gelmektedir. Bu anlamda öğretmenler, hem okul hem de toplumda kendilerini güçsüz hissetmekte ve toplumdan ve okul yönetiminden destek beklemektedirler. Öğretmenlerin öz yeterliklerini geliştirmesi yoluyla güçlendirilmesi konusunda öğretmenlerin önemli bir kısmı olumlu düşünmemektedirler. Bu kapsamda yöneticiler, öğretmen olmanın öz yeterlik için yeterli olduğunu düşünmektedirler. Hâlbuki öğretmenler, yöneticilerin daha esnek olmalarını ve projelerini desteklemelerini beklemektedirler. Bu konuda bazı öğretmenler olumlu değerlendirmeler yapmaktadırlar. Bu süreçte yöneticilerin onların eksikliklerini tamamlamak, sosyal aktiviteler düzenlemek, motivasyonel eylemler, hizmet içi eğitimler, sunumlar, olumsuz davranışlarında bile olumlu geribildirim vermeleri yoluyla onların yeterliklerini güçlendirdikleri anlaşılmaktadır. Öğretmenlerin özerkliklerini destekleme yoluyla güçlendirilmeleri konusunda öğretmenlerin kararsız oldukları anlaşılmaktadır. Bu anlamda bazı öğretmenler, yöneticilerin derslerini kesmeyerek, öğretim ve ölçme yöntemleri ile ders materyallerine karışmayarak özerkliklerini desteklediğini belirtmektedirler. Buna karşın diğer bazı öğretmenler ise, yöneticilerin kendilerini desteklemedikleri, toleranslı davranmadıkları ve hatta derslerini çeşitlendirmek istediklerinde buna izin verilmediğini belirtmektedirler. Mesleğin çekiciliğini artırmak yoluyla öğretmenleri güçlendirme konusunda, öğretmenlerin önemli bir kısmı yöneticilerin okulu iyi bir yer haline getirmek için çaba harcadıklarını vurgulamaktadırlar. Sorunları öğretmene yansıtmadan çözerek, sosyal organizasyonlar (tur, yemek ve eğlence) düzenleyerek, özel okullarda ise maaş ikramiyesi ve özel sigorta yaparak göstermektedirler. Genç yöneticilerin öğretmenlerle daha iyi ilişkiler kurmaya çalıştıkları ve okul dışında toplantılar düzenledikleri anlaşılmaktadır. Bazı öğretmenler ise yöneticilerin bu konuda fazla çaba göstermediklerini ve sınırlı rolleriyle yöneticilerin tek başlarına bunu yapamayacaklarını ve bunun bir devlet politikası olması gerektiğini belirtmektedirler. Ayrıca, öğretmenler yöneticilerin genelde kendilerine güvenmediklerini ifade etmektedirler. Öğretmenlerin idari rollerle güçlendirilmesi konusunda öğretmemeler çoğu yöneticilerin kendilerine sorumluluk vermekten kaçındıklarını belirtmektedirler. Yönetsel roller, öğretmenlerin asli görevleri olarak kabul edilmediği için, okul yöneticileri boş pozisyonlar olmasına rağmen görevlendirme yapmak istememektedirler. Okul yönetimini öğrenmek isteyen öğretmenlere boş zamanlarında bir müdür yardımcısının yanına gidip ona yardım ederek öğrenebilecekleri önerilmektedir. Bazı yöneticiler de iş yüklerini azaltmak için öğretmenlere bazı görevler vermektedirler. Öğretmenler, okul yöneticilerinin bu konuda öğretmeni güçlendirmek istemediklerini, bunu genelde siyasi nedenlerle yapmak istemediklerini hatta kendilerini rakip olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Bazı öğretmenler ise yöneticilerin idareye katkı sağlayabileceklerini düşündükleri öğretmenlere küçük idari görevler verdiklerini belirtmişlerdir.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Öğretmenler, yöneticilerin onları okulda bazı konularda kararlara katmalarından memnundurlar. Buna karşın yöneticilerin mesleki gelişimleri için kendilerine gerekli desteği sağlamadıkları ve öz yeterliklerinin
18 Aydin BALYER-Kenan OZCAN-Ali YILDIZ/
Eurasian Journal of Educational Research 70 (2017) 1–18
güçlendirilmesi için motivasyonel ve eylemsel teşvikler konusunda cesaretlendirmedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Mesleki özerklik konusunda okul yöneticilerinin, ölçme ve değerlendirme konularında öğretmenlere müdahale etmedikleri, ancak gerekli destek ve derslerin çeşitlendirilmesi konusunda da toleranslı davranmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin statüsünün yükseltilmesi konusunda, öğretmenler genelde okul yöneticilerinden destek beklemekte, özel okul yöneticilerinin bazı çabaları olmasına karşın bu konunun devlet politikası olması gerektiği yönünde yüksek bir algı bulunmuştur. Öğretmemeler, çoğu yöneticilerin siyasi nedenlerle öğretmenliği asli görev olarak gördüklerinden kendilerine idari ve yönetsel sorumluluklar vermek istemediklerini belirtmişlerdir. Araştırma sonucunda aşağıdaki öneriler geliştirilmiştir.
Eğitim sisteminin en önemli unsuru olan öğretmenlerin, sınıfta kendisine verilen müfredatı uygulayan ve sadece ders veren ve okulun ve eğitimin sisteminin işleyişine karışması pek istenmeyen meslek elemanı algısından vazgeçilmesi için okulda ve tüm eğitim sisteminin yapılanmasında karar süreçlerine katılımları sağlanmalıdır.
Öğretmenlerin, öğretim süreçlerinde farklı yöntem, teknik ve sorunlara yaratıcı ve yenilikçi çözümler denemeleri konusunda cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini devam ettirebilmeleri için lisansüstü eğitim başta olmak üzere, hizmet için eğitimlere katılımları ve meslektaşla birlikte öğrenme yaklaşımları, meslektaş mentorluğu ve değerlendirmesi uygulamaları yapılmalıdır.
Öğrencilerin gelişim ve öğrenme kapasitelerini en iyi bildikleri için onların ders ve uygulamalarında, kaynak, öğretim yöntemi ve eğitim ortamının seçimine ilişkin öğretmenlerin özerk davranmaları cesaretlendirilmelidir.
Öğretmenlerin statüsünün yeniden yükseltilmesi, bilgi çağındaki yeni rollerinin yeniden tanımlanarak mesleki gelişim, örgütlenme ve istihdamında arz ve talep dengesinin korunması gerekmektedir.
Öğretmenlerin okulun yönetim süreçlerinden haberdar olmaları ve karar süreçlerine katılmaları okulun etkililiğini ve verimliliğini artıracağından öğretmenlerin bu gayretleri önemsenmelidir.
Purpose: Teacher empowerment involves investing teachers with the right to participate in the determination of school goals and policies as informed by their professional judgment. By empowering teachers, teachers can discover their potential and limitations for themselves as well as developing competence in their professional development. This makes teacher empowerment a crucial issue. The primary aim of this research is to determine school administrators’ roles in empowering the teachers at their schools.
Research Method: In this study, the researcher used a qualitative research design. The data were analyzed in accordance with the content analysis method. The researcher interviewed 20 teachers through over the course of this study. The researcher chose the respondents according to the purposive sampling method.
Results: The results reveal that administrators have empowered these teachers by providing opportunites for shared decision-making, improving their status, making schools more attractive places, building relationships on principles of trust and creating good communication among teachers. However, administrators do not adequately support their professional development, develop their self-efficacy, support their autonomy or employ them in some managerial roles.
Implications for Research and Practice: One main conclusion arising from the research is that administrators empower teachers by providing shared decision-making, improving their status, making schools more attractive places, building relationships depending on trust and creating good communication among teachers. However, administrators do not support their professional development adequately, develop their self-efficacy, support their autonomy or employ them in some managerial roles.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 70 |