Problem Statement and Purpose: It
is crucial to determine the gender stereotypes, learned at an early age and
limiting the freedom and rights of individuals to initiate the change in the
egalitarian direction at an early age. Therefore, the present study aimed to
investigate the 4th-grade primary school students’ perceptions towards gender
(in)equality based on children rights and to assess whether the perceptions
differ by gender.
descriptive survey method. The study group, which were assigned using a convenience
sampling strategy, comprised by.570 4th grade students, 264 of whom were girls
and 306 were boys, from six districts of Ankara Province. The research data were
obtained by a data collection tool that was developed by the researchers drawing
on the books, namely The Declaration of Girls' Rights and The Declaration of
Boys' Rights by Élizabeth Brami and Estelle Billion-Spagnol, which were written
for children. Data were analyzed using frequency, percentage and Chi-square
test.
Findings: Overall results of this
study suggested that the primary school fourth-grade students failed to
consider professions, plays, toys, colors, daily life skills, academic,
artistic, and sportive activities based on "rights", that they had
explicit stereotypical approaches, and that girls had more equalitarian
perception than boys regarding gender roles.
gender stereotypes children’s rights fourth graders gender role development survey method
Problem Durumu ve Amaç: Toplumsal cinsiyet
toplumsal normlar tarafından belirlenen, belirli sosyal bağlamlarda inşa
edilen, öğrenilen, erkek ve kadın için uygun görülen rol ve davranışlara
atfedilen sosyal, kültürel, psikolojik özellikleri ifade eden ve aynı zamanda
bir sistem olarak farklılık ve eşitsizlik üreten bir durumdur. Kadın ve erkeği
kadınlık ve erkeklik kimliklerine ayıran, onlara bu kimliklere uygun roller
yükleyen ve belli statülerle özdeşleştiren toplumsal cinsiyet, tarihsel süreçte
kadını hem ev içinde hem de kamusal alanda ezen ve ikincilleştiren anlayış ve
davranışların kaynağını oluşturmaktadır. Erken yaşlarda öğrenilen, bireylerin
özgürlüğünü ve haklarını sınırlayan cinsiyetçi ön kabullerin yine erken
yaşlarda tespit edilmesi, eşitlikçi yönde değişimin başlatılabilmesi açısından
önemlidir. Bu nedenle bu çalışmada ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin
“çocukların hakları” temelinde toplumsal cinsiyet eşit(siz)liğine yönelik
algılarını ve bu algılarının cinsiyetlerine göre farklılık gösterip
göstermediğini incelemek amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışma, betimsel tekil tarama
modeliyle gerçekleştirilmiştir. Seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun
örneklemeye göre belirlenen çalışma grubu, Ankara ili Çankaya, Elmadağ, Mamak,
Pursaklar, Sincan ve Yenimahalle ilçelerinden seçilen birer kamu ilkokulunun
dördüncü sınıfında öğrenim gören 264’ü kız, 306’sı erkek olmak üzere toplam 570
öğrenciden oluşturmaktadır. Araştırma, içeriğinde “hak” konularının yer aldığı,
Sosyal Bilgiler ile İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi derslerini alıyor
olmaları ve diğer sınıf düzeylerine göre okuma, yazma ve kavrama becerilerinin
daha gelişmiş olmasına bağlı olarak anketleri daha rahat ve bilinçli
doldurabilecekleri düşüncesiyle dördüncü sınıf öğrencileri üzerinden
gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Élizabeth Brami ve Estelle
Billion-Spagnol tarafından çocuklar için yazılmış özgün adları La déclaration
des droits des filles (Kız Çocuk Hakları Bildirgesi) ve La Déclaration des
droits des garçons (Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi) olan kitaplardan
esinlenilerek araştırmacılar tarafından geliştirilen veri toplama aracı ile
elde edilmiştir. Araştırmanın anketler yoluyla elde edilen verileri SPSS
programıyla analiz edilmiştir. İncelenen değişkenlerin birisi “kız” ve “erkek”
şeklinde iki (2) nitelik, diğeri de “kızların hakkıdır”, “erkeklerin hakkıdır”
ve “hem kızların hem de erkeklerin hakkıdır” şeklinde üç (3) nitelik halinde
olduğu için veriler frekans, yüzde ve kay-kare ile analiz edilmiştir. Analiz
sonucunda beklenen frekansı 5’in altına düşen hücre sayısının toplam hücrelerin
yaklaşık %20’sinden fazlasını oluşturduğu maddeler için anlamlılık yorumu
yapılmamış̧, bu maddeler sadece çapraz
tablo olarak kullanılmıştır.
Anlamlılık yorumu yapılabilen
maddelerde gruplar arasında farklılık
çıkanlar ile ilgili daha sağlıklı yorumlar
yapılabilmesi için de frekans ve yüzdelerine bakılmıştır.
Bulgular: Ankette yer alan 48 maddenin 30’unda
hem kız hem erkek öğrencilerin yarıdan fazlasının eşitlikçi bir algı içerisinde
olduğu görülürken 18 maddede ise cinsiyetçi bakış açılarına sahip oldukları
tespit edilmiştir. Örneğin hem kız hem de erkek öğrencilerin yarıdan fazlası
gündelik yaşam becerilerinden “tamirat
yapmayı ve çivi çakmayı bilmenin”, erkeklerin hakkı olduğu
düşüncesindedir. Benzer şekilde yine hem
kız hem de erkek öğrencilerin yarıdan fazlası “bulaşık yıkama, dikiş dikme,
örgü örme ve ütü yapmayı bilmenin” kızların hakkı olduğu inancındadır.
Geleneksel olarak kız ve erkek çocuklar ile özdeşleştirilen oyunlar bu
çalışmada da öğrenciler tarafından onaylanmıştır. Öğrencilerin çoğunluğu
“evcilik oyunu” ve “oyuncak bebekler ile oynamanın” kızların hakkı, “arabalarla oynamanın” da
erkeklerin hakkı olduğu görüşündedir. Spor dallarından “futbol oynama” ve “boks
yapma”yı kız öğrencilerin yarısından biraz fazlası eşit bir hak olarak görürken
erkek öğrencilerin yarıdan fazlası her iki spor dalında da kızlara göre daha
cinsiyetçi bir bakış açısı içerisindedir. Hem bir spor hem de bir sanat dalı
olan “bale” ise her iki öğrenci grubu tarafından da yüksek oranda kızların
hakkı olarak algılanmaktadır. Bu bulguların yanı sıra akademik başarı, şiir ve
türlerine göre kitap okuma, film izlerken duygularını açığa vurma, satranç
oynama, korku filmi izleme gibi konularda ise her iki grubun da yüksek düzeyde
eşitlikçi bir görüş içerisinde oldukları görülmüştür. Polis, savcı/hakim,
heykeltıraş, cumhurbaşkanı, cerrah, anaokulu/ortaokul öğretmeni, astronot gibi
eğitim gerektiren meslekleri edinmeyi hem kız hem erkek öğrenciler yüksek
oranda eşit bir hak olarak görmektedir. Ancak “kamyon şoförü olmak” ile “bebek
bakıcısı olmak” konusunda her iki öğrenci grubunun da yüksek düzeyde cinsiyetçi
olduğu görülmüştür. Hemşirelik mesleğinde ise kızlar daha eşitlikçi iken,
erkekler bu mesleği daha çok kızlarla ilişkili görmektedir. Hem kız hem de
erkek öğrenciler mavi ve pembe renk giymeyi her iki cinsiyet için de eşit bir
hak olarak görürken oranlar dikkate alındığında erkeğin mavi, kadının ise pembe
rengin taşıyıcısı olduğu cinsiyetçi bakış açısının da özellikle erkekler olmak
üzere tüm öğrencilerde belirgin olduğu görülmüştür. Araştırmadan elde edilen
diğer bir sonuca göre, öğrencilerin saçlarını kısa kestirme, uzatma ve
atkuyruğu yapma haklarına yönelik görüşleri, cinsiyetlerine göre istatistiksel
olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmakta ve erkeklerin bu haklarla ilişkili
olarak daha cinsiyetçi tutumlara sahip oldukları görülmektedir. Genel anlamda
saçlarını kestirmek ve uzatmak her iki cinsiyet için de eşit bir hak olarak
görülürken saçlarını atkuyruğu yapmak çoğunlukla kızların hakkı olarak
görülmektedir. Araştırmanın bütününde ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin
mesleklere, oyunlara, oyuncaklara, renklere, gündelik yaşam becerilerine,
akademik, sanatsal ve sportif etkinliklere genel olarak “eşit hak” temelinden
bakmadıkları, belirgin cinsiyet kalıp yargılarına sahip oldukları ve kız
öğrencilerin erkek öğrencilere göre toplumsal cinsiyet rolleri açısından daha
eşitlikçi bir algıya sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İleriye Dönük Araştırma ve Uygulama için
Öneriler: Eğitimin içerik ve işleyişinin (programlar,
kitaplar, öğretmen davranışları, mekânlar, etkinlikler) her türlü cinsiyetçi
ögeden ve uygulamadan arındırılmasına yönelik çaba gösterilmelidir. Aileler ve
genel olarak toplumun cinsiyet eşitliğine yönelik bilinçlerinin yükselmesi
yönünde adımlar atılmalıdır.
toplumsal cinsiyet çocuk hakları dördüncü sınıflar cinsiyet rolleri gelişimi tarama modeli
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 83 |