In the transition from nomadic life to settled life, it is seen that waterfronts are preferred as the first settlement for trade or agriculture.Over time, the population started to increase and increased with new migrations. The main factors in shaping the city; industrialization, newly established transportation routes, increased trade. Public spaces that connect the city with other cities, such as factories established by industrialization, air and land circulation routes, are positioned in a way that will not interfere with city life. Some cities are located next to the established factories.Communities engaged in agriculture have adopted areas close to agricultural land and transport networks for settlement. Depending on these conditions, cities have gradually developed and expanded. However, technological developments, industrialization, mass production technologies, pollution and wastes created by factories, changes such as depletion of underground resources have left the buildings and areas covering these large square meters unusable.
In addition, with the expansion of the city, some large square-meter functions, which had previously settled outside the city, are now in the city. These functions, which continue to function actively (such as factories, transportation buildings), cannot achieve the development of their own internal growth depending on the need and have a negative impact on the city circulation due to their location. Functions that cannot continue to function are self-depleted and abandoned and become an undesirable area in the city, causing problems in terms of security. In this study, it was aimed to reuse the idle areas which were previously located outside the city but have large square meters in the city due to the developments. By re-functionalization, the previous and new functions of these areas participating in the life of the city and the citizen have been investigated, solutions made to contribute to the citizens and the city were examined through examples from other cities. As a result, the main factor in the transfer of these areas in the city center from idle state to life has been revealed. In the conclusion part, some of the transformations in Istanbul are examined.
Göçebe
hayattan yerleşik hayata geçişte, ilk yerleşim yeri olarak ticaret veya tarım
için en uygun koşulların olduğu bereketli, su kıyılarının tercih edildiği
görülmektedir. Zaman içinde nüfus artmaya başlamış, yeni göçler ile bu artış desteklenmiştir.
Şehirin biçimlenmesindeki ana etkenler; sanayileşme, yeni kurulan sirkülasyon
ağları, ticaretteki artış oluşturmuştur. Sanayileşme ile kurulan fabrikalar,
hava ve kara sikülasyon ağları gibi şehri diğer şehirler ile iletişime geçiren kamusal
alanlar şehir hayatını aksatmayacak şekilde konumlanmıştır. Bazı şehirler ise kurulan
fabrikaların yanında oluşmuş ve biçimlenmiştir. Tarım ile uğraşan toplumlar ise
tarım arazileri ve ulaşım ağlarına yakın yerleri yerleşim için benimsemiştir. Şehirler
bu şartlara bağlı olarak giderek genişlemiş ve yayılmıştır. Ancak teknolojik
gelişmeler, sanayileşme, seri üretim teknolojileri gibi değişiklikler, bunların
yanı sıra fabrikaların oluşturdukları kirlilik ve atıklar, yer altı kaynaklarının
tükenmesi gibi değişimler geniş metrekareler kaplayan bu yapıları ve alanları
kullanım dışı bırakmıştır. Bunların yanı sıra şehrin yayılması ile birlikte
öncesinde şehrin dışında yerleşmiş olan bazı geniş metrekareli fonksiyonlar
artık şehrin içinde kalmıştır. Aktif olarak işlevini devam ettiren bu
fonksiyonlar (fabrikalar, ulaşım binaları gibi) ise ihtiyaca bağlı olarak
yapılması gereken kendi iç büyümelerindeki gelişimi sağlayamamakta ve konumları
nedeniyle de şehir sirkülasyonunda negatif bir etki yaratmaktadır. İşlevini
yitirmiş olanlar ise atıl ve terkedilmiş bir şekilde kendi kendini tüketmekte
ve şehir içinde istenmeyen bir alan haline gelerek, güvenlik açısından sorunlar
oluşturmaktadır. Bu çalışmada, öncesinde şehrin dışında konumlanan ancak
gelişmelere bağlı olarak şehrin içinde kalmış geniş metrekarelere sahip
işlevini yitirmiş atıl kalmış alanların yeniden işlevlendirilmesi üzerine
çalışılmıştır. Yeniden işlevlendirilerek kentin ve kentlinin hayatına katılan
bu alanların önceki fonksiyonları ve yeni fonksiyonlarının neler olduğu
araştırılmıştır ve kentliye ve kente katkı sağlayabilmesi için yapılan çözümler
ve yöntemler, yurtdışı örnekleri üzerinden incelenmiştir. Sonuç olarak şehir
merkezinde yeralan ve geniş metrekareler kaplayan, işlevsiz, mevcut bir alanın
atıl halindenkurtarılıp yeniden yaşama aktarılması aşamasındaki ana etkenin ne
olması gerektiği ortaya konmuştur. Sonuç
bölümünde İstanbul kentindeki dönüşüm örnekleri irdelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 16 |