Beton, tüm dünyada kullanılan en yaygın yapı malzemelerinden biridir. Nüfus artışı ve kentleşme nedeniyle önümüzdeki yıllarda beton üretiminin daha da artması beklenmektedir. Sürdürülebilir inşaat kaideleri, daha iyi yalıtım için daha iyi bir termal kütleye sahip olmak için bir inşaat malzemesi gerektirir. Bu, ısıtma ve soğutma amaçlı enerji talebini azaltabilir ve operasyonel kullanım sırasında karbondioksit (CO2) emisyonlarını azaltabilir. Bir inşaat malzemesi olarak beton, daha iyi akustik performans sağlayarak ve bina sakinlerinin yaşam kalitesini artırarak inşaatın sağlık ve refah bilgilerini de arttırabilir. Betonun sürdürülebilir olması için dayanıklı olması da gerekir. Bu, betonun ömrünü uzatacak ve aynı malzemelerin daha uzun süre hizmet verebilmesini sağlayacaktır. Bu aynı zamanda daha az bakım gerektirir. Ekonomik ve teknik değerleme ile geri dönüştürülmüş beton üretim teknolojisi üzerine yapılan çalışmalar, çevre koruma ve insanların sürdürülebilir kalkınması üzerindeki bileşimi ve etkisi nedeniyle her ülkede daha fazla ilgi görmüştür. Beton endüstrisi, büyük bir doğal kaynak tüketicisi olarak kabul edilmektedir. Betonun en büyük bileşeni olan doğal agreganın tüketimi, beton üretiminin ve kullanımının artmasıyla sürekli ve hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu çalışmada, Elazığ ilinin Maden ilçesinden elde edilen doğal bazalt kaya agrega olarak seçilmiş ve beton üretiminde kullanılmıştır. Üretilen beton numunelerinin; ısıl iletkenlik analizleri, dayanım analizleri ve mikroorganizmalara karşı tutumu incelenmiştir. Deney sonuçlarına göre ısıl iletkenlik katsayıları 0.2401 ila 0.2529 W/mK arasında ölçülmüş ve ortalama 0.2497 W/mK olarak hesaplanmıştır. İlaveten, beton mukavemetinin 15.33 MPa olarak ölçüldüğü ve normal mukavemetli beton olduğu anlaşılmıştır. Bu çalışmada doğal bazalt agrega ve betonun anaerobik bir ortamda faaliyet gösteren Clostridium bakterilerine karşı dirençli olduğu ve bu bakterilerin hareketinde kısıtlayıcı bir özelliğe sahip olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, dayanıklı, yanıcı olmayan, çevre dostu, toksik olmayan beton yapılmış ve daha sağlıklı ve konforlu bir yaşam ortamı yaratılmasına büyük katkı sağlanmıştır.
Concrete is one of the most prevalent construction material used all over the world. Concrete production in expected to increase upwards in the future years because of the population growth and urbanization. Sustainable construction bases require a construction material to have a better thermal mass for better insulation. This could decrease energy demand for heating and cooling purposes and decrease the carbondioxide (CO2) emissions during the operational use. Concrete as a construction material could also improve health and well-being credentials of construction by providing better acoustic performance and improve the life quality of the occupants. Concrete also needs to be durable to become sustainable. This will increase the lifespan of concrete and lead to longer serviceability of the same materials. This also require less maintenance. Concrete technology, which can be recycled, reduces the thermal conductivity coefficient of concrete and provides thermal insulation by using non-combustible natural aggregates, are environmentally friendly systems. The studies on produce technology of recycled concrete with economical and technical valuation has benefited more important interest in each country due to its combination and effect on the environment protection and the sustainable development of people. The concrete industry is accepted as a major consumer of natural resources. Consumption of natural aggregate, which is the biggest component of concrete, increases continuously and rapidly with increasing production and use of concrete. In this study, natural basalt rock obtained from Maden district of Elazig province was chosen as aggregate and used in concrete production. The thermal conductivity analysis, strength analysis and the attitude of the produced concrete samples to microorganisms were examined. According to the experimental results, the thermal conductivity coefficients were measured between 0.2401 to 0.2529 W/mK and the average was calculated as 0.2497 W/mK. In addition, it was understood that concrete strength was measured as 15.33 MPA and it was normal strength concrete. It has been found that in this study, natural basalt aggregate and concrete are resistant to Clostridium bacteria operating in an anaerobic environment and have a restrictive feature in the movement of those bacteria. As a result, durable, non-flammable, environmentally friendly, non-toxic concrete was made and great contribution was made to creating a healthier and more comfortable living environment.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 19 |