XIX. Yüzyılın son çeyreği Osmanlı Devleti açısından sıkıntılı bir dönem olmuştur. Toprak kayıplarıyla ve ağır tazminatlarla sonuçlanan savaşlar neticesinde Devlet her alanda zayıf düşmüştür. Devletin bu zayıf durumundan Emperyalist Devletler ve onların kışkırttığı gayrimüslim tebaa her fırsatta yararlanmayı bilmiştir. 93 Harbi sonrasında imzalanan Ayastafenos Antlaşması neticesinde Osmanlı Devleti’nin aczi iyice pekişmiştir. Özellikle Ermeni tebaaya verilen geniş haklar ve toprak kayıpları mecliste görüş ayrılışlarına sebebiyet vermiştir. Meclis, savaşın ve ardından imzalanan Ayastafenos Antlaşmasının getirdiği sorunlar sonucunda oluşan havamım da etkisiyle 14 Şubat 1878’de kapatıldı.
24 Temmuz 1908 yılında II. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte basına uygulanan sansür kalkmış ve bunun sonucunda hükümet karşıtı muhalif bir kanat oluşmuştur. Muhalif kanadın sözcülüğünü Serbesti, Volkan ve Mizan gazeteleri yapmıştır. Özellikle de Serbesti gazetesi başyazarı Hasan Fehmi Efendi’nin hükümet karşıtı yazıları dikkat çekmiştir. Serbesti Gazetesi’ne defalarca isimsiz tehdit mektupları gitmiş ancak yazılan yazıların şiddeti azalmamıştır. Hal böyleyken 6 Nisan 1909 gecesi Hasan Fehmi Efendinin bir süikast sonucu öldürülmesi basının ve halkın büyük tepkisini çekmiştir. Hükümet aleyhtarı gösteriler ve basında çıkan haberler 31 Mart ayaklanmasının ayak sesleri olmuştur.
Hasan Fehmi Efendi’nin öldürülmesi olayı ve sonrasında basında hükümet aleyhtarı çıkan haberlerin şiddetlenmesi, bu yazımızda geniş olarak bahsedeceğimiz 31 Mart ayaklanmasına sebebiyet veren olaylardan bir tanesi olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mayıs 2015 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 5 Sayı: 1 |