Giriş ve Amaç: Crohn hastalığı için üst
gastrointestinal sistem tutulumu sıklığı %0,5-4 arasında değişir. Bu hastaların
tedavi ve takipleri ileokolonik hastalıktan farklılık gösterir. Biz bu
çalışmada kliniğimizde Crohn hastalığının üst gastrointestinal sistemi
etkilediği hastalarımızı sunduk.
Gereç ve Yöntem:
Hastanemiz Gastroenteroloji Kliniğinde takip edilen ve üst gastrointestinal
sistem tutulumu olan Crohn hastaları çalışmaya alındı.
Bulgular: On hastada üst gastrointestinal
sistem tutulumu izlendi. Hastaların yaş ortancası 40,5 (31-53) olup 6 hasta
(%60) erkek 4 hasta (%40) ise kadındı. Ortanca takip süresi 29 (1-228) ay olup
hastaların 4 tanesinde (%40) izole üst gastrointestinal sistem tutulumu varken
geri kalan 6 hastanın (%60) beraberinde ileal veya ileokolonik hastalığı vardı.
Organ tutulumlarına bakıldığında 1 hastada (%10) özofagus, 2 hastada mide (%20)
ve 7 hastada (%70) duodenum tutulumu izlendi. Endoskopik görünümler hastadan
hastaya değişmekle beraber Crohn hastalığı için tipik sayılan kaldırım taşı
görünümü 2 hastada, ülserler 7 hastada ve nodülarite ise 4 hastada endoskopik
olarak tanımlandı. Biyopsilerde granülom 3 hastada izlendi (%30)
Sonuç: Crohn hastalığı tanısı
olan bir bireyde gelişen epigastrik ağrı, bulantı-kusma ve disfaji gibi
şikayetler üst gastrointestinal sistemin
endoskopik incelenmesini zorunlu hale getirmektedir. Erken tanı ve uygun tedavi
gelişebilecek komplikasyonların önüne geçebilir.
Background and Aim: The frequency of upper gastrointestinal system involvement in Crohn’s disease is 0.5%–4%. Treatment and follow-up strategies of these patients differ from those of ileocolonic disease. Here we present our patients who had Crohn’s disease with upper gastrointestinal system involvement. Materials and Methods: We retrospectively investigated our patients who had Crohn’s disease with upper gastrointestinal system involvement. Results: Upper gastrointestinal system involvement was detected in 10 patients. The median age of patients was 40.5 years (31-53 years); 6 patients were male and 4 patients were female. The median follow-up period after diagnosis was 29 (1-228) months. Four patients had isolated upper gastrointestinal system involvement, while 6 patients had ileocolonic disease. The frequency of organ involvement was 10% (1 patient) for the esophagus, 20% (2 patients) for the stomach, and 70% (7 patient) for the duodenum. Endoscopic appearances varies among patients; cobble stone appearances were detected in 2 patients, ulcers were detected in 7 patients and nodulariy were detected in 4 patients. Granulomas were detected histopathologically in 3 patients (30%). Conclusion: Complaints like epigastric pain, nausea and vomiting, and/or dysphagia must warrant clinicians to investigate the upper gastrointestinal system in Crohn’s disease. Early diagnosis and appropriate treatment are necessary to prevent complications.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 25 Sayı: 2 |