Osmanlı müverrihlerinin “Kanûnî” unvanıyla Batılı yazarların ise “Muhteşem” lakabıyla andıkları I. Süleyman’ın 1538 tarihli Karaboğdan Seferi bu çalışmanın temasını teşkil etmiştir. 1456 yılında Osmanlının vasal zincirine eklenen Boğdan’ın stratejik konumu itibariyle Osmanlı, Habsburg, Leh ve Kırım toprakları arasında bulunması, Karadeniz hâkimiyeti ve ticaretinin kilit noktası olması ve kuzey Karadeniz sahili üzerinden doğuya giden en kestirme yol güzergâhı üzerinde bulunması sebebiyle Osmanlı bölgede etkin bir hâkimiyet tesis etmiştir. Ancak 1527’de voyvoda seçilen Petru Rareş, Osmanlının farklı cephelerde uğraşmak zorunda kaldığı problemler yüzünden vasallığa aykırı bir politika takip ederek bu hâkimiyete sekte vurma gayreti içinde olmuştur. Buna bir süre göz yuman padişah mütemadiyen devam eden Petru Rareş’in serkeşliklerine bir son vermek için çıktığı seferde Osmanlı ordusunun azametini sergileyen bir yürüyüşle Boğdan’ın merkezine girerek bölgedeki Osmanlı hâkimiyetini sağlamlaştıran kararlar almıştır. Özellikle Boğdan’ın güneyinde Prut ve Turla nehirleri arasında kalan mıntıkayı sancak şeklinde teşkilatlandırarak bölgede idari, siyasi, içtimai ve ticari anlamda Osmanlı lehine bir düzenleme yapmıştır. Bu çalışma da sancak yapılan Bucak özelinde üç buçuk asrı, Boğdan genelinde ise dört asrı aşan Osmanlı varlığının ve hâkimiyetinin kırılma noktalarından biri olan seferin kronolojik ve tematik uyum içerisinde detaylı bir tetkikini amaçlamıştır. Osmanlı açısından olumlu Boğdan açısından ise olumsuz anlamda bir değer taşıyan seferin monografik bir tarzda irdelendiği çalışmada başta ana kaynak niteliğinde olan dönem ve yakın dönem Osmanlı kronikleri ile Osmanlı ve Romen ana kaynaklarını esas alan ikinci elden kaynaklar kullanılmıştır.
The central focus of this scholarly exploration centers on the 1538 Karaboghdan Campaign, meticulously organized under the leadership of Suleiman I, a prominent figure known as "Kanûnî" in Ottoman historiography and referred to as the "Magnificent" within the sphere of Western academic discourse. This military campaign holds considerable historical significance, marking a pivotal juncture in the overarching historical narrative. Following its integration into the Ottoman vassal structure in 1456, the Boghdan region assumed a strategic and pivotal role due to its strategic positioning amidst the larger landscape encompassing the Ottoman, Habsburg, Polish, and Crimean domains. It emerges as a vital crossroads, wielding authority over the Black Sea region, acting as a hub for trade activities, and facilitating the most direct passage eastwards along the northern periphery of the Black Sea. These strategic attributes facilitated the Ottoman Empire's careful consolidation of control within the region. However, the ascendancy of Petru Raresh to the position of voivode in 1527 introduced a significant challenge, as he pursued policies incongruent with the established vassal relationship. This stance was rooted in the intricate challenges encountered by the Ottoman Empire on multiple fronts. Temporarily accommodating this deviation, the Ottoman Sultan initiated a military campaign aimed at suppressing Petru Rareş's persistent acts of defiance. This campaign unfolded through a meticulously orchestrated military progression, effectively showcasing the splendor of the Ottoman armed forces as they advanced into the heart of Boghdan. A series of resolute measures were undertaken, culminating in the reaffirmation and consolidation of Ottoman authority within the region. A salient aspect of this campaign pertains to the meticulous administrative structuring of the territory situated between the Prut and Turla rivers to the south of Boghdan. This strategic area was thoughtfully organized as an administrative subdivision designated as a "sanjak," thereby facilitating Ottoman interests across spheres of administration, politics, society, and commerce. At its essence, this scholarly endeavor strives to furnish a comprehensive analysis, employing both chronological and thematic lenses, of this campaign—a campaign that signifies a transformative juncture in Ottoman dominion. This narrative spans more than three and a half centuries within the microcosm of the established "sanjak" of Bucak, and extends beyond four centuries across the broader expanse of Boghdan. The study adopts a monographic framework to scrutinize this campaign, shedding light on its dichotomous nature—viewed favorably from the Ottoman standpoint and unfavorably from Boghdan's perspective. The bedrock of this study relies on primary sources, predominantly encompassing contemporary and near-contemporary Ottoman chronicles, fortified by Ottoman and Romanian primary sources, while secondary sources supplement the investigative framework.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 37 Sayı: 4 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | erciyesakademi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.