II. Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar askeri darbeler Orta Doğu’da değişmeyen siyasal olgulardan biridir. Suriye, tartışmalı sınırları ve çoklu toplum yapısı dolayısıyla darbelerin en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olmuştur. 30 Mart 1949 tarihinde Suriye’de gerçekleşen Albay Zaim Darbesi, Orta Doğu’da II. Dünya Savaşı sonrasındaki askeri darbe dalgasının başlangıcını ve prototipini oluşturur. Bu darbeyle ilk defa ABD, Orta Doğu’da ki ulusal çıkarlarını, askeri diktatörlüklerle rahatlıkla koruyabildiğini görerek, bölgede birçok askeri darbenin aktörü oldu ve çeşitli ülkelerde diktatörleri iktidara getirdi. Dört buçuk ay gibi kısa süreli bir tarih kesitini işaret eden Zaim yönetimi, günümüze kadar Hatay’ın Türkiye toprağı olduğunu kabul ederek Türkiye’nin siyasal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanıyan tek Suriye iktidarıdır. Zaim’in bu dostane politikasına karşılık Türkiye de iyimser bir yaklaşımla darbe yönetimini erken tanıyan ülkelerden biri olmuştur. Ancak Türkiye’nin Albay Zaim iktidarı döneminde Suriye politikası makro planda SSCB tehdidi, Arap devletleri arasında güç mücadeleleri ve Suriye’nin iç politik konjonktürünün zorlamalarının da etkisiyle kontrollü olmuştur.
From the World War II to the present military coups have become one of the unchanging
political phenomenon in Middle East. Syria has been one of the countries with the most intense
experiences due to the disputable borders and the multi-society structure. The Colonel Zaim coup in
Syria on March 30, 1949 constitutes the beginning and prototype of the military coup wave in the
Middle East. Short-lived Zaim government has become the only one in Syria up to now to accept
sovereignty and territorial of Turkey, Hatay district as Turkey's land. Turkey was one of the earliest
countries to recognize the government of coup in Syria in an optimistic policy in return for Zaim's
friendly approach. However, Turkey's Syria policy in Zaim period was restrained due to the internal
political balance in Syria and the threat of USSR as well as the power struggle between the Arab
states in the macro plan.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 12 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 57 |
ERÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 2021 | iibfdergi@erciyes.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.