Demokrasinin kurumsallaşması, teknolojideki ilerlemeler ve insan ilişkilerinin
karmaşıklaşması gibi gelişmeler, insanların belli bir konuda ikna edilmesi için kullanılan yöntem
ve teknikleri de etkilemiştir. Demokrasi sayesinde seçme ve seçilme hakkını kazanan, teknolojik
gelişmelerle bilgiye erişimi kolaylaşan insanları etkilemek ve ikna etmek için baskı, zor kullanma
ve tek yönlü bilgi aktarımından; karşılıklı iyi niyet, hoşgörü ve iki yönlü iletişimi temel alan
yöntemlere doğru bir dönüşüm yaşanmıştır. Demokrasi ile seçme ve seçilme hakkına sahip olan
bireylerin belli bir görüş ya da düşünce ekseninde ikna edilmesi ihtiyacı, halkla ilişkiler gibi hedef
kitleyi ön plana alan uygulamaların siyasal iletişimde kullanılması gerekliliğini ve ihtiyacını
ortaya çıkarmıştır. İki yönlü iletişimle hedef kitlelerle iyi niyete dayanan ilişkiler kurulmasını
temel alan bir ikna yöntemi olarak halkla ilişkiler, zamanla siyasal alanda sıklıkla başvurulan bir
faaliyet haline gelmiştir. Siyasal iletişim açısından halkla ilişkilerin başvurduğu yöntemlerden
biri kamunun bilgilendirilmesidir. Seçim beyannameleri de son dönemde öne çıkan bilgilendirme
araçlarından biridir. Bu çalışmada, 2002-2016 yılları arasında Türkiye’de gerçekleştirilen genel
seçimler sonucunda TBMM’de temsil edilen partilerin seçim beyannameleri incelenmiştir.
Çalışmada, seçim beyannamelerinin siyasi partilerin halkla ilişkilerinde önemli bir tanıtma ve
bilgilendirme aracı olduğu ancak parti politikası ve ülkenin sosyal iklimi başta olmak üzere
çeşitli faktörlere bağlı olarak söylemsel farklara sahip bulundukları sonucuna ulaşılmıştır.
Bölüm | Türkçe Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2017 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |