Social capital can be evaluated in two different reality aspects as individual and social. At
the individual level, social capital is a resource derived from social relationships of actors
and which they use for their purposes. At the social level, it is considered as a resource
that expresses the contribution of several forms of civil participation to social life, from
neighborhood relations in the area of living to mutual aids, from non-governmental
organizations to association activities. Therefore, in the study it is assumed that
journalists should use the social capital, which is a source derived from social structures
and relations, in their professional practice. Considering this assumption, it is aimed to
examine the role of social capital in the journalists’ public journalism opportunities.
For the purposes of the study, social capital was conceptually explained and the literature
on the relationship between journalism and social capital approach was briefly mentioned.
In the field research, the relationship between the social capital of the journalists and their
opportunities of public journalism was examined and the differences in their social capital
and opportunities of public journalism in terms of their close relations and interactions
with their social environments were investigated. The survey was conducted with a total
of 384 journalists, mainly with the journalists working in Istanbul, Ankara and Izmir. The
findings revealed that the social capital of the journalists participating in the study had a
statistically significant and positive effect on perceived public journalism opportunities.
In addition, as the close relations of journalists with their social environments and the
number of interactions increased, it was found that the average of social capital and public
journalism opportunities increased. In this context, it is understood that social capital has
an important role in public journalism practices, and participating in social solidarity and
communication networks facilitates pro-social journalism practices.
Sosyal sermaye, bireysel ve toplumsal olmak üzere iki farklı gerçeklik düzleminde
değerlendirilebilir. Bireysel düzlemde sosyal sermaye; aktörlerin sosyal ilişkilerinden elde
ettikleri ve amaçları doğrultusunda kullandıkları bir kaynaktır. Toplumsal düzlemde ise; yaşanılan
bölgedeki komşuluk ilişkilerinden yardımlaşma düşüncesine, sivil toplum kuruluşlarından
dernekleşme faaliyetlerine kadar, bir dizi sivil katılım biçiminin toplumsal hayata sağladığı
katkıları ifade eden bir kaynak olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla çalışmada, sosyal
yapılardan veya ilişkilerden elde edilen bir kaynak olan sosyal sermayeyi, gazetecilerin mesleki
pratiklerinde kullanmaları gerektiği varsayılmıştır. Bu varsayımdan hareketle, gazetecilerin
kamusal habercilik olanaklarında sosyal sermayenin rolünün incelenmesi amaçlanmıştır.
Çalışma amaçları doğrultusunda sosyal sermaye kavramsal olarak açıklanmış, gazetecilik alanıyla
sosyal sermaye yaklaşımının arasındaki ilişkileri konu alan literatüre kısaca yer verilmiştir. Saha
araştırmasında, gazetecilerin sosyal sermayeleri ve kamusal habercilik olanakları arasındaki ilişki
incelenmiş, gazetecilerin sosyal çevreleriyle yakınlıkları ve etkileşimleri açısından sosyal sermaye
ve kamusal habercilik olanaklarında oluşan farklılaşmalar araştırılmıştır. Ağırlıklı olarak İstanbul,
Ankara ve İzmir’de çalışan gazeteciler olmak üzere, toplam 384 gazeteciyle anket çalışması
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, araştırmaya katılan gazetecilerin sosyal sermayelerinin,
algıladıkları kamusal habercilik olanakları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü
bir etkisinin bulunduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca gazetecilerin sosyal çevreleriyle yakınlıkları
ve etkileşim sayıları arttıkça, sosyal sermaye ve kamusal habercilik olanakları ortalamalarının
arttığını gösteren bulgular tespit edilmiştir. Bu bağlamda sosyal sermayenin kamusal habercilik
pratiklerinde önemli bir rolü bulunduğu, toplumsal dayanışma ve iletişim ağlarına katılımın
toplum yanlısı gazetecilik pratiklerini kolaylaştırdığı anlaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Tez Özetleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |