Human have sought ways to give meaning to his existence ever since he existed in the world. Accordingly, the meaning of existence in philosophy, art and culture has been tried to be explained. However, in time, existence has been hidden, forgotten, and invisible. Heidegger defined this situation as forgetting existence. According to Balázs, it started to change with the invention of the camera and the films made the existence visible again. According to Kracauer, the cinema is the basic device to show the existence in “becoming” with the functions of “recording” and “disclosing”. With the way of thinking that Frampton describes as Filmosophy, the film, which reveals the existence of men with its technical possibilities, can place the existence in the center of the thought. Filmosophy aims to develop new film rhetoric, by exceeding approaches focusing solely on technique or dramatic structure. Based on all these arguments, the main problem of the study is that cinema makes the forgotten and invisible Dasein visible with its functions of “recording” and “disclosing”; cinema also places it in the center of thought with its dramatic structure and cinematographic elements. The study aims to reveal how the film-mind thinks of Dasein. Accordingly, the movie “Tree of Life” has been studied through the filmosophy. In the study, it was concluded that the film accomplished a film-thinking based on existential problems such as “being, Dasein, death, life, universe, and God”.
Cinema Filmosophic Thinking Film-Mind Dasein The Tree of Life
İnsan, dünyada varolduğundan beri varlığına anlam kazandırmanın yollarını aramıştır. Bu doğrultuda felsefe, sanat ve kültürde varlığın anlamı açıklanmaya çalışılmıştır. Fakat zamanla varlık gizlenmiş, unutulmuş ve görünmez olmuştur. Heidegger’in varlığın unutulması olarak nitelendirdiği bu durum, Balázs’a göre kameranın icadıyla değişmeye başlamış ve filmler varlığı yeniden görünür kılmıştır. Kracauer’un ifadesiyle sinema “kaydetme” ve “ifşa etme” işlevleriyle varlıkları “oluş” halinde göstermenin temel aygıtıdır. Teknik olanaklarıyla insan varlığını açığa çıkaran film, Frampton’ın filmozofik olarak nitelendirdiği düşünme biçimiyle varlığı düşüncenin merkezine yerleştirir. Filmozofi, yalnızca tekniğe ya da dramatik yapıya odaklanan yaklaşımları aşarak yeni bir film retoriği geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bütün bu argümanlardan hareket eden bu çalışmanın temel sorunsalı, sinemanın unutulan ve görünmeyen Dasein’ı ‘kaydetme’ ve ‘ifşa etme’ fonksiyonlarıyla görünür kıldığı; dramatik yapısı ve sinematografik ögelerle düşüncenin merkezine yerleştirmesidir. Çalışmanın amacı, Dasein’ı film-zihnin nasıl düşündüğünü ortaya koymaktır. Bu doğrultuda ‘Hayat Ağacı’ filmi, filmozofik yöntemle ele alınmıştır. Çalışmada filmin “varlık, Dasein, ölüm, yaşam, evren ve Tanrı” gibi varoluşsal problemler üzerine tefekküre dayalı bir film-düşünme gerçekleştirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon |
Bölüm | Tez Özetleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |