Televizyon, insanların hayatına girdiği ilk günden bu yana, onların üzerindeki etkisini artırmış ve gerçeklik kavramsallaştırmalarında birincil kaynakların önüne geçmiştir. Televizyondan yansıyan imajlar ise toplumda kimin, hangi grupların, ya da değer yargılarının önemli olduğunu insanların bilincine ekerek; egemen bağımlı ilişkilerinin değişmez, değişse de yerine daha kötüsünün geleceğinin içselleştirilmesinde aktif olarak rol almıştır.
Bu çalışmanın konusunu, Türkiye’deki televizyon izleyicisinin, haberlerden sonra en çok tercih ettiği program türü olan televizyon dizilerinin içeriği oluşturmaktadır. Bu anlamda çalışmanın amacı, televizyon izleyicisine ne tür bir dünya tasviri sunulduğunu ortaya koymaktır. Bu amaçla en çok reyting alan 7 ulusal televizyon kanalının prime- time kuşağında yayınlanan 24 dizi, George Gerbner’ın 1960’ların sonunda oluşturduğu Kültürel Göstergeler Projesinin ikinci aşaması olan Mesaj Sistem Çözümlemesine tabi tutulmuştur. Çözümleme sonucunda Türkiye’de prime-time’da yayınlanan dizilerde, ABD’deki televizyonların egemen içeriğini temsil edecek şekilde, şiddetin yoğun olarak kullanıldığı, yaşlıların ve toplumda yer alan bazı grupların görmezden gelindikleri ve toplumdaki oranlarıyla kıyaslandığında cinsiyet, yaş gurubu ve sosyo-ekonomik statülerden oluşan çeşitli grupların son derece orantısız olarak temsil edildikleri; bir diğer ifade ile bu dizilerin gerçekliğin çarpıtılmış bir resmini sundukları bulgulanmıştır.
İletişim Televizyon Televizyon Dizileri Yetiştirme Kuramı Mesaj Sistem Analizi
Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Anabilim Dalı tarafından kabul edilen doktora tezimizi, derginizde yayınlama fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederiz. Saygılarımızla.
Since the day it entered the lives of individuals, television has increased its effect on individuals and gotten ahead of the primary sources in individuals’ conceptualization of reality. The images reflected from television have imposed who, which groups or which value judgments are important in society to the minds of individuals, and these images have played an active role in the internalization of the statement that dominance- dependent relations are unchangeable, even if it is, it can only change into being worse. The subject of this study comprises of television series, which is the most preferred program type following the news by the audience in Turkey. Therefore, the aim of the study is to reveal what kind of a world depiction is offered to television’s audience. To achieve this, 24 television series broadcasted during primetime on 7 national channels with the highest ratings have been subjected to Message System Analysis, the second stage of Cultural Indicators Project created by George Gerbner in the late 1960s. As a result of the analysis, it has been detected that violence is intensely used, old individuals and some groups in society are ignored and various groups comprising of genders, age groups and socio-economical statuses are unevenly represented when compared with their rates in society in television series broadcasted during primetime in Turkey in a way to represent the dominant content in USA’s televisions; in other words, it has been found that the television series represent a distorted image of reality.
Communication Television TV Series Cultivation Theory Message System Analysis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Tez Özetleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |