According to the deliberative democracy model, only arguments are evaluated during
the speech, and elements such as identity, gender, appearance, speaking style, gestures,
and facial expressions are not taken into account when discussing the argument.
However, these elements, which cannot be ignored by the audience, affect the feelings
of sincerity, belief, and persuasion towards the speaker. Based on this, Young introduced
the “communicative democracy model” beyond deliberative democracy, including these
elements. One of the most important concepts in this model is rhetoric. In this study,
court spaces, which are a public sphere, and the elements of judicial rhetoric used here
are examined. In the study, in which the 1961 film “Judgment at Nuremberg” is taken as
a sample, the “communicative democracy model” developed by Young and the judicial
rhetoric elements classified by Cicero as the “Five Canons of Rhetoric” are reconciled. In
the film, which is analyzed with the critical-rhetorical film analysis method, the rhetorical
elements in the speeches of the allegation and defense authorities are analyzed based
on the trial scenes. It turned out that elements of judicial rhetoric are used explicitly or
implicitly even in scenes of deliberative democracy in the film.
Communication Deliberative Democracy Communicative Democracy Judicial Rhetoric Rhetorical Analysis Critical Film Analysis
Müzakereci demokrasi modeline göre, konuşma esnasında sadece savlar
değerlendirilmekte ve sav tartışılırken kimlik, cinsiyet, görünüş, konuşma üslubu, jest
ve mimikler gibi ögeler dikkate alınmamaktadır. Oysa dinleyiciler için göz ardı edilemez
olan bu ögeler, konuşmacıya karşı duyulan samimiyet, inanç, ikna duygularını etkiler.
Bundan hareketle Young, müzakereci demokrasinin ötesinde, bu ögelerin de dâhil olduğu
“iletişimsel demokrasi modeli”ni ortaya koymuştur. Bu model içerisinde yer alan en
önemli kavramlardan biri ise retoriktir. Bu çalışmada, doğası gereği savların ön planda
olması beklenen bir kamusal alan olan mahkeme mekânları ve burada kullanılan adlî
retorik ögeleri incelenmektedir. 1961 yapımı Nuremberg Mahkemesi filminin örneklem
olarak ele alındığı çalışmada, Young’ın yeni bir bakış açısı olarak geliştirdiği “iletişimsel
demokrasi modeli” ile Cicero’nun “Retoriğin Beş Kanonu” olarak bölümlendirdiği
adlî retorik ögeleri bağdaştırılmaktadır. Eleştirel-retoriksel film analizi yöntemiyle
incelenen filmde, duruşma sahneleri esas alınarak, iddia ve savunma makamlarının
konuşmalarındaki retorik ögeleri analiz edilmektedir. Filmin, savların ön planda olduğu
ve en akılcı kanıtların sunulduğu müzakereci demokrasi görünümü kazanan sahnelerinde
dahi, açık veya örtük şekilde adlî retorik ögelerinin kullanıldığı ortaya konulmuştur.
İletişim Müzakereci Demokrasi İletişimsel Demokrasi Adli Retorik Retorik Analiz Eleştirel Film Analizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Radyo-Televizyon, Halkla İlişkiler |
Bölüm | Türkçe Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |