İletişim teknolojilerinin gelişmesi toplumsal yaşamın bütün alanlarını köklü bir dönüşüm ile karşı karşıya getirmiştir. Geleneksel sözlük anlayışı da bu değişim ve dönüşüme ayak uydurmuş, e-sözlük anlayışı oldukça popülerlik kazanmıştır. Hatta önemli sosyal konuların, olayların, problemlerin bireyler tarafından fikirlerin sunulduğu ve tartışıldığı önemli bir platform haline gelmiştir. İletişim teknolojilerinin ve tüketim endüstrisinin getirdiği dönüşümlerden olan diğer alan ise “beden” ve “toplumsal cinsiyet”tir. Çağdaş kapitalist toplumlarda beden, tüketim endüstrisi tarafından şekillenen önemli bir tüketim alanıdır. Bu çalışmanın temel amacı; tüketim endüstrisinin dayattığı idealize edilen beden algısı üzerinden dayatılan hegemonik söylemlerin medya araçlarıyla nasıl yeniden üretildiğinin incelenmesidir. Öte yandan ideal beden algısının erkek ve kadına atfettiği rollerin ve yarattığı baskıların ortaya çıkarılması da bir diğer amaçtır. Günümüzde “yeni kamusal”lık olarak adlandırılan Ekşi Sözlük’te beden ile ilgili yapılan yorumlar araştırmanın kapsamını belirlemektedir. Ekşi Sözlük’te toplumsal cinsiyete ilişkin beden algısının izlenebileceği 6 başlık tespit edilmiş, iki tanesi ise amaçlı örneklem tekniği kullanılarak seçilmiştir. Bu çalışmada Ekşi Sözlük’te her ikisi de 2013 yılında açılan “Türk erkeği vücudu” ve “Türk kızı vücudu” başlıklarının altındaki Mart 2019’a kadar olan tartışma ve yorumlar analiz edilmiştir. “Türk erkeği vücudu” başlığı altına yapılan 240, “Türk kızı vücudu” başlığı altına yapılan 1080 yorum, eleştirel söylem analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Eleştirel söylem analizi, dilde örtülü bir biçimde bulunan, ancak toplumdaki güç ve hiyerarşi ilişkilerini yeniden üreten söylemleri analiz etmede önemli bir yaklaşım biçimi olması açısından bu çalışmaya analitik bir perspektif sağlamıştır. Çalışmanın veri analiz aşamasında Nvivo 8 isimli nitel veri analiz programı kullanılarak yorumlar üç aşamada kodlanmış ve kategorilendirilmiştir. Yapılan nitel veri analizi sürecinin sonunda ise 5 tema ortaya çıkarılarak yorumlanmıştır. Sonuç olarak; hegemonik erkeklik ideal beden algısı üzerinden toplumda bir iktidar konumu olan sınıfsal değişkenler üzerinden yeniden üretilmektedir. Eril iktidarın yarattığı söylemler, kadın bedenini geleneksellik ile ilişkilendirerek küçümsemekte ve tahakkümünü yine hem beden hem de geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden yeniden kurmaktadır. Toplumsal cinsiyet ve sınıfın kesişimselliğinde ortaya çıkan eril tahakkümün, beden üzerinden farklı “kadın”lık ve “erkek”likleri hegemonik toplumsal cinsiyet rejimi içersinde hiyerarşik bir düzende konumlandırdığı söylenebilir. Bu çalışma kapsamında ideoloji, güç/iktidar üzerinden temellenen eleştirel söylem analizi yöntemi, toplumsal cinsiyete ve bedene ilişkin söylemlerin örtük biçimde sınıfsal eşitsizlikleri de dilde barındırdığını ortaya çıkarmıştır.
The development of communication technologies has radically transformed all areas of social life. The traditional dictionary conception has also kept pace with this change and transformation, and the e-dictionary conception has gained quite popularity. It has become an important platform where vital social issues, events, problems are presented and discussed by individuals. Another area of transformation arising from communication technologies and the consumption industry is “body” and “gender.” In contemporary capitalist societies, the body is a significant field of consumption shaped by the consumption industry. The primary purpose of this study is to examine how the hegemonic discourses imposed on the idealized body perception imposed by the consumer industry are reproduced through media.
On the other hand, its another aim is to reveal the roles and pressures posed by the ideal body perception to men and women. The comments made about the body in the “Ekşi Sözlük,” today, which is called the “new publicity,” determine the scope of the research. There were six headings in the “Ekşi Sözlük,” where gender perception of the body could be monitored, two of which were selected using the purposive sampling technique. In this study, the discussions and interpretations until March 2019 under the titles of the ‘Turkish male body’ and ‘Turkish female body,’ which were both opened in 2013, were analyzed. Critical discourse analysis was used to evaluate 240 comments under the title of ‘Turkish male body,’ and 1080 comments under the title of ‘Turkish female body.’ Critical discourse analysis has provided this study with an analytical perspective because it is an essential approach in analyzing discourses that are implicit in language but also reproduce the relationships of power and hierarchy in society. During the data analysis phase of the study, comments were encoded and categorized in three stages using the qualitative data analysis program called Nvivo 8. At the end of the qualitative data analysis process, five themes were revealed and interpreted. As a result, hegemonic masculinity is reproduced through class variables which is a position of power in society in terms of the ideal body perception. The discourse created by masculine power belittles the female body by associating it with traditionality and re-establishes its dominance over both the body and traditional gender roles. It can be said that male dominance, which emerges at the intersection of gender and class, positions different ‘feminity’ and ‘masculinity’ in terms of body in a hierarchical order within the hegemonic gender regime. Within the scope of this study, ideology and critical discourse analysis based on power/ruling revealed that discourse on gender and body implicitly contains class inequalities in language.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Türkçe Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |