Çalışmamızda, Yalova ilinin yerli köylerinden olan İlyasköy bölgesinde bulunan Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşlarının tamamı incelenmiştir. Söz konusu taşlar için form ve süsleme açısından
öncelikle kendi içinde bir sınıflandırma yapılmış sonrasında yakın çevre ve civar illerdeki mezar taşları ile benzer özellikler yönünden karşılaştırmaya gidilmiştir. İlyasköy’de köy mezarlığından sökülerek köyün meydanında bir dizi halinde sıralanan 19 adet taş çalışmamızın temelini teşkil etmektedir. Köy mezarlığında yer alan basit işçilikli 9 adet mezar taşının ise bir tablo içine fotoğraflarının yerleştirilerek ekler bölümünde sunulması yeterli görülmüştür. Bahse konu 19 adet taş arasında 7 tanesi 18.yy.’a, 11 tanesi 19.yy.’a aittir. 1 numaralı örnekte sadece ayak taşının günümüze ulaşmasından dolayı tarih ibaresi tespit edilememiştir. Diğer 18 örnekte ise baş şahideleri varlıklarını koruyabilmiştir. Malzeme olarak genelde kaliteli taş işçiliği tercih edilmesine rağmen iki örnekte mermer malzemenin kullanıldığı gözlenmiştir. Taşa hakkedilen yazılar işçilik olarak yüzeyden oyularak kabartma tekniğinde uygulanmıştır. Taşların yerlerinden söküldükleri ve söküldükleri yerde herhangi bir mezar kalıntısı bulunmadığından mezar tipleri tespit edilememiştir. Kök bölümlerinin düzgün işlenmesi bahse konu olan taşların lahit ya da pehleli mezar tiplerinin yuvasına oturtulduklarını göstermektedir. İncelenen mezar taşlarının tamamı dikdörtgen kesit özelliği göstermektedir. Bu dikdörtgen kesitli mezar taşlarının 11 tanesinde erkek başlık, 4 tanesinde kadın başlık, 1 tanesinde üçgen tepelik, 1 tanesinde bitkisel tepelik, 1 tanesinde yarım daire kemerli tepelik ve 1 tanesinde sivri kemerli tepelik kullanılmıştır. Erkek başlık tiplerinde sadece sarık tipi kullanılmış, kadın başlık tiplerinde ise külah başlıklı ve tepesi düz başlıklı tipler tercih edilmiştir. İlyasköy’deki mezar taşlarının çoğu sadedir. Süsleme olarak baş taşının tepelik kısmında akantus yaprağı ve ayak taşının gövde kısmında kıvrımlı çiçek dallarından oluşan bitkisel bir kompozisyon tasarlanmıştır. Bahse konu olan taşların çoğunluğunda sülüs yazının tercih edildiği gözlenmektedir. İstatiksel olarak 13 tanesinde celi sülüs, 5 tanesinde celi talik yazı kullanılmıştır. Mezar taşları arasında üç mezar taşının mesleği (beşe, imam) belirtilmiştir. Diğerlerinde meslek türü ifade edilmemiştir. İlyasköy’deki mezar taşlarının 7 örneğinde aynı tarihte ölüm olayının gerçekleşmiş olması köyün söylenilen tarihte salgın bir hastalık geçirmiş olduğunu düşündürmektedir. Taşlar form, teknik ve süsleme açısından başkent üslubuna benzer özellik göstermektedir. Marmara Bölgesi’nin batısında bir manav köyünde yer alan bu taşların malzeme, form, teknik ve süsleme açısında Sanat Tarihi alanına kaynaklık edeceği gibi kitabe bilgileri yönünden Türk kimliğini de ortaya koyacağı ümidindeyiz.
In this study, we scrutinized all the tombstones Ottoman period in
İlyasköy, one of the local villages in Yalova. First, tombstones were
classified in terms of form and decoration style and then compared to
other tombstones in surrounding areas and cities. This study focused
on nineteen tombstones removed from the village cemetery and lined
up in a row in the village square of İlyasköy. Besides, nine plain
tombstones in the village cemetery were photographed and presented
in a table in the appendix. Seven of the nineteen tombstones date
back to the 18th century, and eleven to the 19th century. Since only
the footstone is available in the first tombstone today, it could not
be dated. The headstones of the other eighteen tombstones still exist.
Although quality stone materials were prevalent then, the given tombs
were made of marble. The inscriptions on the stones were engraved
by relief technique. Tomb types could not be distinguished since the
tombstones were removed from their places of origin, and there were
no ruins. The fine stonework at the bottom indicates that the stones
were placed in the type of sarcophagus, burial, or framed grave. All
tombstones had rectangular cross-section characteristics. Of those
rectangular cross-section tombstones, 11 had a male headdress, 4
had a female headdress, 1 had a triangular crown, 1 had a vegetal
crown, 1 had a semicircular arched top, and 1 had a pointed arched
top. It was observed that most of the tombstones in İlyasköy were
simple and plain. The top of the headstones was decorated with a
floral composition of acanthus leaves, while the body of the footstones
exhibited curled flower branches. Thuluth writing was preferred in
most stones. In detail, the celi-thuluth style could be seen in thirteen
and celi talik style in five tombstones. Only on three tombstones were
occupation written, while others did not have any information about
the occupation of the tomb owner. Seven tombstones in İlyasköy had
the same death date, which might suggest an epidemic disease in the
village in those days. The stones were similar to the “capital style” in
terms of artistic form, technique, and decoration. We hope that these
tombstones, located in a Manav village in the west of the Marmara
region, will contribute to the Art History literature on material, form,
technique, and ornament, as well as to the Turkish identity thanks to
the headstone inscriptions.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel ve Doğal Miras |
Bölüm | Erdem |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 84 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.