The reign of Sultan Abdulhamid II was a period in which relations
with foreign countries developed culturally and socially, and the
perception of modernization was shaped in regard to the sultan.
Although it can be observed that Westernization has penetrated
every facet of society, it is seen that the art of calligraphy has been
conserved. During his reign, the forgotten Kufic script was revived
and its use in inscriptions began to increase. The types of scripts used
in the inscriptions vary depending on the period of the text and its
context. During the Ottoman period, jeli thuluth, and later on the
jali ta’lik scripts were commonly used. Although in small quantity,
it is possible to encounter inscriptions with muhakkak, rik’a, naskh,
and Kufic scripts. While there were inscriptions in buildings such
as mosques, madrasahs, schools, libraries, and fountains in Turkish
Islamic architecture until the 19th century, it is distinguished that at the
beginning of the 20th century with the change of building categories
(clock tower, monument, pier, train station), there were changes in
the content of the inscriptions, types of script, and the reasons to
write. Today, information about the different eras is obtained by
examining the written sources and inscriptions in detail. There are
many buildings built during the reign of Abdulhamid II. Inscriptions
carry an important value regarding aesthetics and history and this
can be observed at all levels. The accession to the throne ceremonies
(Cülus), mentioned in the Ottoman Empire generally took place during
the transition of princes to the throne and notably, the ceremonies
during the Abdulhamid II era are significant. The 25th accession to the
throne ceremony of the sultan differs considerably according to the
content and scope of the other accession to the throne ceremonies. In
this study, the location of the inscriptions detailing throne ascension
ceremonies (a topic that had recently been inscribed on inscriptions
for various new reasons) in the Ottoman Empire, on which types of
structures they are located in, similar or different aspects of the texts
on those inscriptions and the artists who inscribed them, if any, will
be discussed.
Turkish Islamic Art Abdulhamid II Accession to the throne ceremonies Inscription Calligraphy
Sultan II. Abdülhamid dönemi, kültürel ve sosyal anlamda yabancı
ülkeler ile ilişkilerin geliştiği, modernleşme algısının sultana göre
şekillendiği bir dönem olmuştur. Batılılaşmanın tüm alanlara nüfuz
ettiği görülse de hat sanatının muhafaza edildiği görülmektedir. Onun
devrinde unutulmaya yüz tutmuş kûfi hattı yeniden ihya edilmiş ve
kitâbelerde kullanımı artmaya başlamıştır. Kitâbelerde kullanılan
yazı çeşitleri dönemlerine ve yazılan metinlere göre çeşitlilik arz
etmektedir. Osmanlı döneminde daha çok celî sülüs ve daha sonraları
ise celî ta’lik yazı çeşidi kullanılmış olup, az da olsa muhakkak, rik’a,
nesih ve kûfî hatlı kitâbelere de rastlanmaktadır. İslâm yazısının ilk
örnekleri kûfi yazıyla meydana getirilmiştir. Uzunca bir müddet
Mushaf kitâbetinde kullanılan kûfî, değer taşıyan örnekler sunduktan
sonra, Abbâsîler zamanında ortaya çıkan aklâm-ı sittenin Mushaf
ve kitap istinsahında egemen olmaya başlaması ile Mushaflardaki
yerini belli bölgeler haricinde neshî veya reyhânî denilen yazıya
bırakmıştır. Kitâbî yazıdaki kullanımı azalmasına karşın mimari ve
celî yazıda tercih edilen kûfi yazı Osmanlıların erken dönemine kadar
Anadolu’da kullanım sahası bulmuştur. Selçuklulardan sonra Osmanlı
Dönemi’nde de inşa edilen yapıların üzerine mekân ile alâkalı âyet-i
kerîme, hadîs-i şerif, manzum veyahut dua gibi metinler eklenerek
yapı hem tezyin edilmiş hem de döneme ait önemli bir tarihî kaynak
olmuştur. Metinler Türkçe, Arapça ve Farsça olarak yazılmıştır, ancak
dönemlere göre ağırlıkla kullanılan dil değişme göstermektedir.
19. yüzyıla kadar Türk İslâm mimarisinde cami, medrese, mektep,
kütüphane, çeşme gibi yapı türlerinde kitâbeler yer alırken 18.
yüzyılın sonundan başlayıp 20. yüzyıla doğru gittikçe örnekleri
artan yapı türlerin görülmektedir. Bunlar arasında saat kulesi, anıt,
iskele, tren garı, mektepler gibi kitâbe içeriği, yazı türü ve yazılma
sebeplerinde de değişiklikler yaşandığı gözlenmektedir. Günümüzde
dönemler hakkında bilgi almak, yazılı kaynaklar ve kitâbelerin detaylı
incelenmesiyle elde edilmektedir. II. Abdülhamid döneminde inşa
edilen birçok yapı bulunmaktadır. Hem estetik hem de tarih açısından
önem taşıyan kitâbeler inşa edilen binalarda, çeşmelerde, camilerde
karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı Devleti’nde cülus konusu hükümdarın
tahta geçişinin ve iktidarının en belirgin törenlerindendir. Özellikle
Sultan II. Abdülhamid’in 25. cülus töreni diğer cülus törenlerinin
içeriklerine ve kapsamlarına göre oldukça farklılık göstermektedir.
Bu çalışmada kitâbelerin yazılış sebebi ve içerik açısından yeni bir
durum olan cülus konulu kitâbelerin Osmanlı coğrafyasında nerelerde
bulundukları, hangi yapı türlerinde yer aldıkları, metinlerin benzer ya
da farklı yönleri ile varsa kitâbelerin sanatkârları ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk İslam Sanatında Güzel Sanatlar |
Bölüm | Erdem |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 2 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 86 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.