Klasik
Türk şiiri geleneğinde müselsel gazel, her mısraı aynı şekilde kafiyeli olan
gazellere denilmektedir. Bu çalışmada örneklerine yer verilen deneysel nitelikli
müselsel gazeller ise harflerin belirli bir düzenle oluşturdukları silsileyle
yazılan, imlaya yönelik bir hüner gösterisidir. Bu şiirlerde bir kelimenin son
harfi, kendisinden sonra gelen kelimenin ilk harfi olarak da kullanılmakta; bu
harf kelime sonunda olmak üzere bir kez yazılmaktadır (صفدر زم عارف Safder-i rezm-i ma’ârif gibi). Sonraki kelimede ilk harfin yazılmaması, şiirleri bir nevi
bulmacaya çevirmekte; ilk bakışta şiirlerin anlamsız kelimelerle yazıldığını
düşündürmektedir. Kesbî, Safî, Gınayî, Hafız Ahmed Paşa ve Nağzî’ye ait olmak
üzere beş örneği tespit edilebilen şiirleri; şairlerin diğerlerinden farklı
olma, kendine özgü bir tarz geliştirme maksadıyla kaleme aldıkları sıra dışı
denemelere dahil etmek gerekir. Bu manzumeler geleneğin belirlediği “müselsel
gazel” tanımını değiştirecek ya da genişletecek mahiyette olmamakla birlikte
klasik Türk şiirinin deneysel yönü itibarıyla sınırlarının ne kadar geniş
olduğunu gösteren örneklerdendir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 10 Sayı: 2 |