İnsan
sahip olduğu zekâsıyla diğer canlılardan ayrılır. İnsanın sahip olduğu bu büyük
güç, ona bugün bütünüyle bir mutluluk getirememiştir. Savaşlar, işgaller,
menfaat odaklı eylemler, şiddet olayları, cinsel istismar, sosyal bunalımlar,
tüketim çılgınlığı her geçen gün artmaktadır. Bu sorunların üstesinden gelmek
için insanın zekâsını yapıcı yönde kullanması ve hırslarını kontrol altına
alması gerekmektedir. Bunu başarmak için de bir topluma ait kültürel değerler
yeni nesillere aktarılmalıdır. Değerler toplumdaki sosyal kontrol
mekanizmalarının kaynağıdır. Kişiler arası ilişkileri düzenlemektedir. İnsan,
değerleri içselleştirdiği oranda zekâsının ürünleri de o oranda yapıcı
olacaktır. Değer, iktisattan felsefeye kadar birçok disiplin tarafından
kullanılan geniş bir kavramdır. Değerler, bir toplumun üyeleri tarafından
izlenen ve benimsenen genel amaçlarlardır. Bunlar toplumun varlık, birlik ve
devamının sebebidir. Değerlerin bireylere aktarılmasıyla bireyler yaşadıkları
günün dünyasına uyum sağlar. Bu sayede bireyin kişisel ve sosyal gelişimi
sağlanır. Birey kültürel değerler sayesinde hayatında doğruyu yanlıştan
ayırabilir. Türk halk edebiyatı ürünleri, barındırdıkları zengin mesajlarla
kültürel değerlerin aktarılmasında hem ulusal hem de evrensel bir kaynak
durumundadırlar. Şüphesiz her edebî eserde, anlatılmak istenen bir mesaj
vardır. Edebiyat ürünlerinden değerler eğitimi çerçevesinde faydalanmak
kaçınılmazdır. Çalışmamızda halk edebiyatı ürünlerinin kültürel değerleri
aktarımındaki önemi incelenmiştir. Halk edebiyatı sahasının ürünleri hayatla
doğrudan irtibatlı olması, tarihi, kimliği, geleneği/medeniyeti taşıması ve
estetik boyutlarıyla millî değerlerin aktarımında öncelikli olarak
faydalanılabilecek ürünlerdir. Hızla gelişen ve toplum bireyleri arasındaki
sosyal bağları zayıflatan teknolojik değişim içerisinde kendilerini,
ailelerini, akrabalık ilişkilerini ve sosyal çevrelerini hızla yitiren
bireyler, halk edebiyatı ürünleri vasıtasıyla bu sorunların üstesinden
gelebilir. Sonuçta, halk edebiyatı ürünlerinin millî, manevî, dinî, toplumsal
ve kültürel değerleri yoğun bir şekilde işleyen ve aktaran ürünler olduğu
görülmüştür.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 10 Sayı: 2 |