Türkiye’de 2001 öncesi dönemde vergi gelirlerinin yetersiz olması sebebiyle kamu açıklarını karşılayamamış ve bu sebeple Merkez Bankası kaynaklarına yoğun şekilde başvurulmuştur. Bu durum hem enflasyonun sorununa neden olmuş hem de para politikasının etkin şekilde kullanılmasını engellemiştir. Kısa vadeli avans uygulaması olumsuz etkileri sebebiyle 2001 yılına kadar zaman zaman kaldırılmak istenmesine rağmen yeterli düzeyde vergi gelirlerinin olmaması bu uygulamanın en önemli finansman kaynağı olmaya devam etmesine neden olmuştur. 2001 krizden sonra ekonomide yaşanan dönüşüm sayesinde mali baskınlığı azaltmak için kısa vadeli avans uygulamasına son verilmiştir. Ancak 2005 yılına kadar kamu açıkları beklenen düzeyde düşüş gerçekleşmemiş ve Merkez Bankasının bağımsız hareket etmesini engellenmiştir. 2005 yılından sonra mali baskınlık gittikçe azalmaya başlamıştır. Çalışmada Türkiye’de 1980-2021 dönemi için mali baskınlık ilişkisini incelemek için ARDL yöntemi ile kısa ve uzun vadeli analiz yapılmıştır. Bağımlı değişken olarak enflasyon kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak ise geniş para arzı, kamu açığı, hazine bonosu, GSYH kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre geniş para arzında, kamu açığında ve GSYH’de meydana gelecek %1’lik artış enflasyonu artırmaktadır. Hazine bonosunda meydana gelebilecek %1 artış ise enflasyonu çok düşük de olsa azaltmaktadır. Kısa dönem için geniş para arzında, kamu açığında ve hazine bonosunda meydana gelebilecek %1 artış enflasyonu azaltmaktadır.
Kamu Açıkları Mali Baskınlık Para Politikası Enflasyon ARDL Yaklaşımı
Due to the insufficient tax revenues in the pre-2001 period in Turkey, the public deficits could not be met, and for this reason, Central Bank resources were heavily used. This situation both caused the problem of inflation and prevented the effective use of monetary policy. Although the short-term advance application was intended to be abolished from time to time until 2001 due to its negative effects, the lack of sufficient tax revenues has led to the fact that this application remains the most important source of financing. due to the transformation in the economy after the
2001 crisis, the practice of short-term advances has been discontinued in order to reduce financial dominance. However, public deficits did not
decrease at the expected level until 2005 and the Central Bank was prevented from acting independently. after 2005, the financial dominance began
to decrease gradually. In the study, short-term and long-term analysis was carried out with ARDL method to examine the financial dominance relationship for the period of 1980-2021 in Turkey. Inflation was used as the dependent variable. Large money supply, public deficit, treasury bills and GDP were used as independent variables. According to the results of the analysis, 1% increase in the large money supply, public deficit and GDP increases inflation. A 1% increase in treasury bills, which may occur, reduces inflation, albeit very slightly. In the short term, 1% increase in the large money supply, public deficit and treasury bills reduces inflation.
Public Deficit Fiscal Dominance Monetary Policy Inflation ARDL Approach.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 13 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 18 Sayı: 1 |
İletişim Adresi: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi 14030 Gölköy-BOLU
Tel: 0 374 254 10 00 / 14 86 Faks: 0 374 253 45 21 E-posta: iibfdergi@ibu.edu.tr
ISSN (Basılı) : 1306-2174 ISSN (Elektronik) : 1306-3553