This article argues that the mainstream argument that sovereignty of African states has remained unfinished due to the difficulties they faced in domestic politics, should be reread by taking into consideration the cooperation of continental countries and the new model of sovereignty that moves from outside to inside. In this context, the thesis that the concepts such as state, sovereignty and intervention are handled outside of classical Westphalian understanding. It makes this claim by following the trail of the regional community formation in Africa, which we can see as an extension of the English School's international community understanding. The African states, which do not want to return to the old colonial days, choose to cooperate against foreign interventions and this tendency has created an unusual form of sovereignty in the long run, along with domestic liberalization.
Bu makale, Afrikalı devletlerin egemenliklerinin, iç siyasette karşılaştıkları sıkıntılardan dolayı yarım kalmış olduğu ana akım iddianın, kıta ülkelerinin işbirliği ve beraberinde gelen dışarıdan içeriye doğru ilerleyen yeni egemenleşme modeli ile tekrar okunması gerektiğini iddia eder. Bu bağlamda, devlet, egemenlik ve müdahale gibi kavramların, klasik Westfalia anlayışının dışında ele alınmasının daha doğru olacağı tezi ele alınır. Bu iddiasını, İngiliz Okulu’nun uluslararası toplum anlayışının bir uzantısı olarak görebileceğimiz bölgesel toplum oluşumunun Afrika’daki izini sürerek yapar. Eski koloni günlerine dönmek istemeyen Afrikalı devletlerin, dış müdahalelere karşı içeride liberalleşmeyi de teşvik eden bölgesel işbirliği hareketinin, uzun vadede alışılagelmişin dışında bir egemenlik oluşumu ortaya çıkarır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |