Kadınlarda inkontinans tipleri arasında en sık görülen stres üriner inkontinans, temel olarak pelvik organ prolapsusu nedeniyle oluşan ve karın içi basıncını arttıran durumlar ile ortaya çıkan istemsiz idrar kaçırma olarak tanımlanmaktadır. Klinik olarak sıklıkla pelvik organ prolapsusları ile birlikte görülen stres üriner inkontinansa zemin hazırlayan birçok risk faktörü bulunmaktadır. Ele alınan olguda belirlenen obezite, postmenopozal dönemde olma, çok ve sık doğum yapma, iri bebek öyküsü gibi risk faktörlerinin literatürle uyumlu olduğu belirlenmiştir. Olgu değerlendirilirken Gordon’un Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri Modeli kullanılmış ve olguya bütüncül bir hemşirelik yaklaşımı sunulmuştur. Bu olgu sunumunda, pelvik organ prolapsusu ve stres üriner inkontinansı bulunan hastanın mevcut durumu, risk faktörleri ve nedenleri ile hastaya sunulan bütüncül hemşirelik bakımınının açıklayıcı bir şekilde sunulması amaçlanmıştır.
Stress urinary incontinence, which is the most common type of incontinence in women, is defined as involuntary urinary incontinence that occurs mainly due to pelvic organ prolapse and which occurs with conditions that increase intra-abdominal pressure. There are many risk factors that predispose to stress urinary incontinence, which is clinically common with pelvic organ prolapse. It was determined that risk factors such as obesity, being in the postmenopausal period, giving birth more and more frequently, and the history of a large baby in the case studied are compatible with the literature. While evaluating the case, Gordon's Functional Health Patterns Model was used and a holistic nursing approach was presented to the case. This case report, it is aimed to present the current situation, risk factors, and reasons of the patient with pelvic organ prolapse and stress urinary incontinence and the holistic nursing care provided to the patient in a descriptive way.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 17 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 14 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License