Introduction: Chemotherapy still occupies an important place in cancer treatment, with the most common acute side effects of nausea and vomiting. Antineoplastic drug doses are adjusted according to the body surface area, calculated according to height and weight. The impact of the body-fat ratio on chemotherapy-induced nausea and vomiting was investigated in the study. Methods: Fifty-two patients who had received highly emetogenic chemotherapy without previous treatment were included in the study. Nausea and vomiting side effects were evaluated three weeks after the first chemotherapy under standard anti-emetic treatments before chemotherapy. Results: 75% of the patients were female, and the most common diagnosis was breast cancer. The most commonly used chemotherapy regimen was the combination of cyclophosphamide-doxorubicin-5-FU. The relationship between fat, fluid, and muscle tissue distributions was significantly correlated between SIRI and BCM methods. In 17 of 52 patients, nausea and vomiting developed due to chemotherapy. There was no significant effect of changes in body fat ratio (Siri method, p = 0.921), (BCM method, p = 0.783), body mass index (p=0.858), body surface area (p = 0.705), and body fluid compartment on nausea and vomiting after chemotherapy. Conclusion: Our study found no relationship between body composition and nausea and vomiting after chemotherapy. Therefore, especially in obese patients, it is recommended not to limit the dose by worrying about side effects and to give chemotherapy according to the actual results calculated.
Nausea Vomiting Chemotherapy Body fat ratio Body surface area Body mass index
Giriş: Kanser, dünyada en önde gelen ölüm nedenleri arasındadır. Kanser tedavisinde kemoterapi hala önemli bir yer tutmaktadır ve en sık akut yan etkileri bulantı ve kusmadır. Antineoplastik ilaç dozları boy ve kiloya göre hesaplanan vücut yüzey alanına göre ayarlanmaktadır. Vucut yüzey alanı boy ve kilo ile ilişkili olmakla beraber vücut yağ-kas kompozisyonu farklılıklar göstermektedir. Çalışmada vücut yağ oranının kemoterapiye bağlı bulantı-kusma üzerine etkisi araştırıldı. Yöntemler: Daha önce herhangi bir tedavi almamış ve yüksek emetojenik kemoterapi alan 52 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların tedavi öncesi deri altı yağ kalınlıklarına göre SIRI metodu ile yaklaşık vücut yağ oranları hesaplandı, Elektriksel empedans yöntemi kullanılarak sıvı kompartmanları ve yağ oranları belirlendi. Kemoterapi öncesinde standart anti-emetik tedaviler uygulanarak ilk kemoterapileri sonrasındaki 3 haftalık dönem boyunca bulantı kusma yan etkisi değerlendirildi. Bulgular: Hastaların %75’i kadın ve en sık tanı meme kanseriydi. En sık kullanılan kemoterapi rejimi ise siklofosfamid-doksorubisin-5-FU kombinasyonuydu. SIRI ve BCM metodları arasında yağ, sıvı ve kas dokusu dağılımları ilişkisi istatistiksel olarak anlamlı olarak korele bulundu. 52 hastanın 17'sinde kemoterapiye bağlı bulantı ve kusma gelişti. Vücut yağ oranı (Siri metod, p = 0.921), (BCM metod, p = 0.783), vücut kitle indeksi (p=0.858), vücut yüzey alanı (p = 0.705) ve vücut sıvı kompartmanı değişimlerinin kemoterapi sonrasında oluşan bulantı-kusma üzerine anlamlı bir etkisi saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda vücut kompozisyonunun kemoterapi sonrası bulantı kusma ile ilişkisi saptanmadı. BU nedenle özellikle obez hastalarda yan etkilerden endişe edilerek doz sınırlamasına gidilmemesi gerektiği ve hesaplanan aktüel sonuçlara göre kemoterapi verilmesi önerilir. Çalışmanın diğer akut ve kronik toksisiteleri de değerlendirecek şekilde genişletilmeye ihtiyacı vardır.
Bulantı Kusma Kemoterapi Vücut yağ oranı Beden kütle indeksi
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |