Kur’an’ı
anlamanın vahyin ilk dönemlerinden günümüze değin bir şekilde sorun teşkil
ettiği pek bilinen bir husustur. Ancak bu sorunun ilk dönemden itibaren sürekli
anlam değişikliğine uğradığı ve ilerleyen zamanlarda doğrudan sorunun kendisini
anlamanın en temel soru haline geldiği bazen gözlerden kaçan bir husus olmaktadır.
Hz. Peygamber hayatta olduğu sürece Kur’an’ı anlamak, daha ziyade insanların içinde yaşadığı
“ortam”ı anlamak iken, daha sonra dikkatlerin ortamın kendisinden metnin
kendisine yöneldiği fark edilmektedir. Böylece ilk başta insanların Kur’an’ı
anlaması, olup biten olayları anlaması ve sorunlara nasıl yaklaşılacağının
belirlenmesi iken, daha sonra Kur’an metninin dilsel düzeyde ele alınması
anlama sorununun mahiyetinde değişikliğe yol açmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Dosya Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2013 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 27 |