The rule of Saladin in the Ayyūbids State represents a rich and complex historical period in terms of political and religious aspects. One of the most significant events of this period is the execution of the Muslim philosopher Sheikh Shihāb al-Dīn al-Suhrawardī and the extensive political and religious implications that followed this dramatic event. Despite being known as a benevolent ruler who generally supported scholars, Saladin displayed a harsh attitude towards philosophical studies and education. This led to an increase in the number of madrasas focusing on Islamic sciences, as opposed to philosophical sciences, in the cities under Ayyūbid rule and turning these areas into centers of knowledge. The execution of al-Suhrawardī vividly illustrates the complexity of Saladin’s relations with scholars and the political sensitivities of the time. Al-Suhrawardī’s innovative philosophical ideas and political relationships particularly concerned the influential Shāfiʿī-Ashʿarī scholars in Aleppo, leading to his perception as a threat by religious and political structures and initiating the process of his execution. This situation sheds light on the internal political dynamics during Saladin’s rule and the religious dynamics of the time. Saladin’s reign was heavily intertwined with the Crusades and sectarian conflicts in the Islamic world. While contending with the Crusaders and striving for unity in the Islamic world, Saladin supported the widespread Islamic schools of thought such as Shāfiʿī, Ḥanafī, and Mālikī, but adopted a stricter stance against the Ismāʿīlī and Ḥanbalī sects and scholars due to the influence of Ayyūbids-era scholars. This policy significantly impacted Saladin’s relations with Islamic states. The execution of al-Suhrawardī holds historical significance as it highlights the contradictions in Saladin’s relations with scholars and the political sensitivities of the time. This event reveals the complexity of the relationship between Al-Suhrawardī, the son of Saladin and the ruler of Aleppo, al-Malik al-Ẓāhir, and the political sensitivity of the period. Al-Malik al-Ẓāhir demonstrated his loyalty to his mentor al-Suhrawardī by punishing those who encouraged him to issue the order for his death, thus exposing Saladin’s conflicting nature with the scholars and the political sensitivities of the time. This situation is an example representing the complexity of the political and religious structure of the Ayyūbids State and the challenging balances of the period.
Islamic History Ayyubids Saladin al-Malik al-Ẓāhir Suhrawardī
Selâhaddîn Eyyûbî’nin kurduğu Eyyûbî Devleti, siyasi ve dinî açıdan zengin ve karmaşık bir tarihî dönemi temsil eder. Bu dönemin en önemli olaylarından biri, İşrâkī felsefe akımını kuran filozof Şeyh Şihâbüddîn Sühreverdî’nin idamı ve bu dramatik olayın ardından meydana gelen geniş çaplı siyasi ve dinî etkilerdir. Selâhaddin, genel olarak alimlere vermiş olduğu desteklerle yardımsever bir hükümdar olarak tanınmasına karşın, felsefi çalışmalara ve bu konudaki eğilimlere karşı sert bir tutum sergilemiştir. Bu durum, Eyyûbîlerin yönetimi altındaki şehirlerde, felsefi ilimlerin aksine İslami ilimlerin öğretilmesine odaklanan medreselerin sayısının artmasına ve bu alanların ilim merkezleri haline gelmesine yol açmıştır. Sühreverdî’nin idamı, Selâhaddin’in alimlerle ilişkilerinin karmaşıklığını ve dönemin siyasi hassasiyetlerini belirgin bir şekilde gözler önüne sermektedir. Sühreverdî’nin yenilikçi felsefi fikirleri ve siyasi ilişkileri, özellikle Halep’te güçlü olan Şâfiî-Eş’arî ulemasını endişelendirmiş, onun dinî ve siyasi yapılarca tehdit olarak algılanması, idam sürecinin başlamasına neden olmuştur. Bu durum, Selâhaddin’in yönetimi sırasındaki iç siyasi dengeleri ve dönemin dinî dinamiklerini aydınlatmaktadır. Selâhaddin’in hükümdarlık dönemi, Haçlı Seferleri ve İslam dünyasındaki mezhepsel çatışmalarla yoğun bir şekilde iç içe geçmiştir. Selâhaddin, Haçlılarla mücadele ederken ve İslam dünyasında birlik sağlama gayreti içindeyken, yaygın İslam mezhepleri olan Şâfiî, Hanefî ve Mâlikî’yi desteklemiş, ancak Eyyûbî dönemi alimlerinin etkisiyle İsmâîlî ve Hanbelî mezheplerine ve alimlerine karşı daha katı bir tutum takınmıştır. Bu politika, Selâhaddin’in İslam devletleriyle olan ilişkilerini belirgin bir şekilde etkilemiştir. Sühreverdî’nin idamı, Selâhaddin’in alimlerle olan ilişkilerindeki çelişkileri ve dönemin siyasi duyarlılıklarını vurgulayan tarihi bir öneme sahip bir olay olarak karşımıza çıkmıştır. Bu durum, Sühreverdî ile Selâhaddin Eyyûbî’nin oğlu ve Halep hâkimi el-Melikü’z-Zâhir arasındaki ilişkinin karmaşıklığını ve dönemin siyasi duyarlılığını ortaya koymuştur. El-Melikü’z-Zâhir, hocası Sühreverdî’ye olan sadakatini, onun ölüm emrini vermeye teşvik edenleri cezalandırarak göstermiş ve böylece Selâhaddin’in alimlerle olan çelişkili doğasını ve dönemin siyasi hassasiyetlerini açığa çıkarmıştır. Bu durum, Eyyûbî Devleti’nin siyasi ve dinî yapısının karmaşıklığını ve dönemin zorlu dengelerini temsil eden bir örnektir.
İslam Tarihi Eyyubiler Selahaddin Eyyubi el-Melikü’z-Zâhir Sühreverdî
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi ve Medeniyeti |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 53 |