İnsanlığın ilkel toplumdan günümüz sanayi ötesi toplum veya bilgi toplumuna kadar olan serüveni; aslında üretim konusunda gerçekleştirdiği teknolojilerin, sistemlerin tarihsel sonucudur diyebiliriz.
Toplumsal yapıda bu derece belirleyici olan üretim sistemleri çalışma yaşamında istihdam şeklini de belirlemektedir. Öyle ki sanayi devrimiyle birlikte fabrikalarda başlayan ve kitleselleşen üretim için ihtiyaç duyulan emek talebi, şehirdeki yetmeyince kırsaldaki işgücüyle karşılanabilmiştir. Ama üretimde zamanla özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra makineleşme arkasından otomasyona geçilmesi,;, işçi-işveren ilişkileri başta olmak üzere çalışma yaşamındaki işleyişi de etkilemiştir. Literatüre esnek çalışma modeli olarak giren bu değişiklikler, Esnek çalışma, değişen şartlara uyum sağlamak için tarafların üzerinde anlaştığı normlarla çalışma saatlerini, yerlerini, şartlarını değişik ihtiyaçlara göre belirleyebilme serbestîsidir.”şeklinde tanımlanmaktadır. Tarihsel olarak kökleri 1970 yılına dayanan bu modelin uygulamada çeşitli türleri olup, günümüzde geçerli olanlardan biri de ev eksenli çalışmadır.
Ev-eksenli çalışma, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gün geçtikçe yaygınlaşan çalışma biçimlerinin başında gelmektedir. Ev eksenli çalışan kadınların sorunlarının tespiti ve bu sorunlara çözüm önerileri üretilmesi bu çalışmanın temel amacıdır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 15 Sayı: 58 |
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
ESBD Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiştir. Marka No:2011/119849.