Oğuz
Atay, Türk edebiyatında modern roman ve hikâye tarzının önemli temsilcilerinden
biri olarak kabul edilir. Kimi eleştirmenler tarafından post modernist
anlayışın ilk temsilcilerinden biri olarak da kabul edilir. Atay eserlerinde,
modern dünyanın ve şehir hayatının yalnız, aidiyetsiz ve iletişimsiz
insanlarına yer verir. Modern dünyanın içinde tutunmaya çalışan bireylerin
hikâyesi onun eserlerinin temelini oluşturur. Atay, modern dünyanın içinde var
olmaya çalışan insanın bunalımı ele alır. Eserlerindeki kahramanlar modernizmin
doğurduğu metalaşmaya ve değersizleşmeye karşı çıkarlar. Atay’ın Beyaz Mantolu
Adam hikâyesi de modernizmin topluma yabancılaştırdığı bir adamın yabancılaşma
serüvenine yer verir. Mantolu adam aidiyetsiz, bulunduğu ortama yabancı ve en
önemlisi de iletişimini kaybetmiş bir figürdür. Hikâye boyunca hiç konuşmaz.
Toplumun kendisine dayattığı herşeye tepkisizce boyun eğer. Yabancılaşmaya
tepkisini hiçbir şey söylememekle dile getirir. Bu çalışmada Oğuz Atay’ın Beyaz
Mantolu Adam hikâyesi yabancılaşma kavramı üzerinden değerlendirilecektir.
Hikâyenin kahramanı olan mantolu adam üzerinden yalnızlık, aidiyetisizlik,
iletişimsizlik gibi kavramlar ele alınacaktır. Modernizmin getirdiği
yabancılaşma ve toplumdan uzaklaşma halinin Beyaz Mantolu Adam hikâyesindeki
işlenişi değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 6 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 19 Sayı: 75 |
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
ESBD Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiştir. Marka No:2011/119849.