Türk
şerh edebiyatının önemli isimlerinden Ahmed Sûdî, XVI. yüzyılda eser vermiş bir
âlimdir. İyi bir medrese tahsilinin ardından ilmini ilerletmek için mesafe tanımadan
yaptığı seyahatler, onu oldukça donanımlı bir şârih yapar. Şerh ettiği
beyitlerdeki zorlukları halletmek için İran ve Arap şehirlerini dolaşmış,
alanında isim yapmış hocalardan ders almış, böylece ulaşılması zor bir bilgi
birikimine sahip olmuştur. Ahmed Sûdî’nin bu bilgi birikimini en iyi gösterdiği
yer, hayatının son on yılında kaleme aldığı Dîvân-ı Hâfız, Gülistân ve Bostân
şerhleridir. Bu şerhler onun Farsça metinlere nasıl yaklaştığını göstermekle
kalmaz, tarih ve kültür araştırmalarında kullanılabilecek birçok bilgiyi de günümüze
taşır. Ahmed Sûdî, her biri hacim bakımından birbirini aratmayacak şerhlerinde
Türkçe, Arapça ve Farsça kaynaklar kullanmış, anlaşılması oldukça güç olan
yerlerin üstesinden gelmesini bilmiştir. O, bir metne yaklaşırken sadece o
metnin dilinde yazılmış kaynaklarla yetinmemiş, metnin çözümünde kendisine
yardımcı olabilecek farklı kaynaklara ulaşmayı da başarmıştır. Bu anlayışla,
Gülistân Şerhi’nde otuza yakın kaynak kullanmış, yorumlarını delillendirmek
için konuya uygun kaynaklara göndermeler yapmıştır. Bu kaynaklar tarihten
edebiyata, sözlükbilimden belâgate disiplinler arası bir çeşitlilik gösterir.
Bu
makalede Ahmed Sûdî’nin Gülistân Şerhi’nde kullandığı kaynaklar ele
alınacaktır. Ahmed Sûdî’nin bu kaynaklara nasıl ulaştığı tartışılacak, sonra da
onları niçin ve ne amaçla kullandığı, kaynakları değerlendirme yöntemi ve
böylece şerhini nasıl zenginleştirdiği örnekleriyle ortaya konacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |