İslâm kültürü tesiri altında gelişen Türk Edebiyatı tarihinde mühim yer tutan eserlerden bir kısmı, ahlaki konularda yazılmış telif veya tercüme metinlerdir. Ahlâki güzel sözlerin tercüme veya şerhi türünden edebî mahsuller de ahlâk kitaplarının bir bölümünü teşkil eder. Nesrü’l-leâlî, Hz. Ali’ye nisbet edilen güzel sözler arasından Tabersî’nin (ö. 1154) seçip meydana getirdiği bir derleme olup üç yüze yakın Arapça vecizeyi ihtiva eder. Elifba harfleri sırasına göre dizilmiş bu sözlerde, daha çok ahlâk ve adapla alâkalı bilgece fikir, görüş, tecrübe ve tavsiyeler dile getirilmiştir. Hemen hemen hepsi İslâm esaslarına uygun bulunan bu vecizeler, çeşitli âlim, şair ve yazarlar tarafından zaman zaman şerh veya Farsça, Türkçe, Almanca gibi dillere tercüme edilmiştir. Bahis konusu güzel sözler kitapçığı, Türk âlim, şair ve yazarlarınca da hayli alâkayla karşılanmış; Kāsım, Hâfız, Ali Şîr Nevâî, Latîfî, Osman Salâhaddîn el-Mevlevî, Muallim Nâcî gibi edebî şahsiyetler eliyle Türkçeye asırlar boyunca çevrilmiş; birkaç kere de şerh edilmiştir.
Nesrü’l-leâlî’nin 15-20. asır arasında mütercimi bilinen on altı civarında tercümesi yanında kimin tarafından meydana getirildiği belli olmayan Türkçe tercümelerine de zaman zaman rastlanmaktadır.
Bu makalede tanıtılıp Latin harflerine aktarılan metin de adı geçen güzel sözler derlemesinin mütercimi belirsiz tercümelerinden biridir. Nüshanın meşhur hattat Celâleddîni’l-Amâsî’nin (ö. 1488) talebesinden Abdullah el-Amâsî’nin kaleminden çıktığı kaydı, tercümenin de 16. asra ait olduğunu düşündürmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 1 |